Derbe, Uluslararası Arkeoloji Sempozyumunda

DERBE, ULUSLAR ARASI ARKEOLOJİ SEMPOZYUMUNDA TANITILACAK Karaman’da geçen yılın son çeyreğinde 76 günlük bir kazı çalışmasının ardından çalışmaları tamamlanan Derbe Höyüğü sunumu, bu yıl uluslar arası arkeoloji sempozyumunda yapılacak. BİZANS DÖNEMİ KÖY KALINTISI Karaman’da kısa vade tamamlanan çalışmalarla Kazılarda Neolitik Çağ’a kadar uzanan objelere rastlandı. Bizans dönemi köy kalıntısına da rastlanırken, Höyük, tarihsel araştırma kazısının ardından güvenli bir şekilde de koruma altında tutulmaya başlandı. ARKEOLOJİK SEMPOZYUMDA TANITILACAK Karaman Derbe Höyüğü antik kent kazısının tamamlanması ve laboratuar çalışmalarının ardından bilimsel rapor Kültür ve Turizm Bakanlığına sunuldu. Derbe ile ilgili önümüzdeki aylarda Gaziantep’de düzenlenecek olan Uluslar arası Arkeoloji Sempozyumunda sunumunun yapılacağı bilgi edinildi. Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Tekocak başkanlığında Karaman’ın Ekinözü köyü yakınlarındaki Derbe Höyüğünde yapılan kazı çalışmaları, Temmuz ayında başlamış, 8 arkeolog ve 10 işçiyle 4x4 m ölçülerinde 19 adet sondaj çukuru açılmıştı.  Klasik Arkeoloji kapsamında pişmiş toprak kap kacaklar konusunda da uzman olan Arkeolog, Doç Dr. Tekocak, çalışmaların tamamlanmasıyla yaşam alanı olarak kullanılan mekanlara rastladıklarını belirterek; “Kazılarda mimari kalıntıların yanı sıra, mezarların ve çok sayıda pişmiş topraktan yapılmış kap-kacak, cam ve metal obje gün ışığına çıktı. Ortaya çıkan yapı kalıntılarının yoğun şekilde tahribata maruz kalmış olması nedeniyle işlevlerini ve plan tiplerini kesin olarak tespit edebilmek şu an için çok güç görünmekle birlikte burada muhtemelen depolama ve yaşam alanı olarak kullanılmış mekanların olduğu söylenebilir.” dedi. LABORATUAR ÇALIŞMALARI Kazılarda Neolitik Çağ’a kadar uzanabilecek önemli bulgulara ulaştıklarını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Tekocak, “Çalışmalarımız arasında en önemli kalıntılar, muhtemelen bir kiliseye ait olduğunu düşündüğümüz uzun ve geniş bir duvar ile apsise ait çeyrek daire şeklindeki duvarlardır. Tüm bunlara ilaveten buradaki mimari unsurların farklı dönemlerde tamirat, değişiklik ve eklemeler yapmak suretiyle tekrar kullanılmaya devam ettiğini görüyoruz.”dedi. Çıkan pişmiş toprak, cam ve metal buluntuların kayıt altına alındığı laboratuar çalışmaları yapıldı. Ele geçen seramiklerin daha çok Demir Çağı, Hellenistik ve Roma Dönemi uygarlıklarına ait olduğu, ele geçen az sayıdaki seramik örneklerden de bu höyüğün Neolitik Çağ’a (Cilalı Taş Devri) kadar da gidebileceği belirtildi.