DERBE KALEHÖYÜK OLAMAZ MI?

Yayınlanma: 13.05.2015 08:44 Güncelleme: 13.05.2015 08:44

DERBE KALEHÖYÜK OLAMAZ MI? Hikmet ELİTAŞ                                                                           sair.70@hotmail.com 2010 yılının Kasım ayında Kırşehir Valiliğinin düzenlediği “1 inci Aşık Paşa Şiir Şöleni” davetli olarak katılmıştım. Bu etkinlik esnasında Kırşehir Kültür Müdürlüğü bizleri Kaman ilçesi yakınlarındaki bir müzeyi ve çevresinde bulunan yemyeşil bir bahçeden ibaret  höyüğü gezdirdi.  Önce bu höyükte oluşturulan “Japon Bahçesi”   Japon çalışanlar ve Kaman Halk Eğitim görevlileri tarafından gezdirildikten  sonra müze bölümüne geçtik. Müze bölümünde  bronz çağa ait, demir çağa ait ve Osmanlı dönemine ait bu höyükte yapılan kazılarda ortaya çıkan eserler sergilenmekte. Burada uzaktan gördüğümüz kadar   kazılarla ilgili çalışmalar ve diğer araştırmalar için çeşitli laboratuarlar, çalışma odaları, kütüphane, konferans salonu, fotoğraf stüdyolarının ve lojman gibi sosyal yapıların  olduğunu öğrendik. Bu enstitünün çalışma amacı; arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarını yürütmek, kazı ve araştırmalardan elde edilen bilgileri ve eserleri incelemek ve yayınlanmasını sağlamakmış.  Ayrıca bölge halkına; eski Anadolu tarihi hakkında bilgi aktararak, tarihi miraslarına sahip çıkmalarını sağlamak da Enstitünün en önemli amaçlarından biridir. Merak edenler için biraz daha ayrıntıya girerek yazmak isterim Kırşehir ili Kaman ilçesinin  doğusunda Kaman Kırşehir karayolunun hemen kenarında yer almaktadır. Höyük  tipik bir Anadolu höyüğüdür. İlginçtir ki bu höyükte dört yapı katı tespit edilmiştir. Yani üst üste dört  uyganlığa ev sahipliği yapmış bu höyük.  Kaman  Kalehöyük kazıları,  Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi  tarafından 1986 da yapılan bir ortak iş  sözleşmesi ile  başlatmış, kazı halen devam etmektedir. Burada yapılan  kazılar Kırşehir’in en erken yerleşim tarihine ışık tutmaktadır. Höyükte yapılan kazı çalışmalarında, İlk Tunç çağından başlayan ve Osmanlı dönemine kadar devam eden bir iskanın varlığı saptanmıştır. Kalehöyükte bu güne kadar saptanmış kültür katmanları şu şekilde özetlenebilir. Osmanlı Dönemi 1.katta, Demir Çağı (M.Ö.12-4 yy) ikinci katta,  Orta ve Geç Bronz Çağı: üçüncü kat ve  Erken Bronz Çağı:  dördüncü kat şeklinde tespit edilmiş. Kazılarda ortaya çıkarılan sur duvarları,  taş bloklarının arasına moloz dolgu ile doldurularak yapılmış, üzerleri kerpiç ile inşa edilmiş şekildedir.. Asur Kolonileri dönemine ait tabakalar üzerinde araştırmalar devam etmektedir. Oluşan depremler ve yangınlar bazı katmanlara ulaşımı engellemiştir. Demir çağına ait taş döşemeli bir yol, o döneme ışık tutmaktadır. Erken dönemde çok odalı mimariler dikkat çekerken, geç dönemde tek odalı ve bodrumlu yapılar dikkat çekmektedir. Ayrıca, bu bölgede çok sayıda kabın bir arada bulunması dikkat çekicidir. Özellikle, Demir Çağı’na ait siyah renkte bir vazonun burada üretilmediği ve ticari amaçla buraya getirtildiği anlaşılmış, bu da ticaretin o zamandan beri var olduğunun bir kanıtıdır Kalehöyük’te ele geçen buluntular günlük yaşam ile ilgili ipuçları vermektedir. Mesela dokumacılıkta kullanılan malzemeler, taş ve pişmiş topraktan yapılan ağırlık, bronz deliciler, farklı biçimlerde üretilmiş bronz, altın, gümüş takılar, iğne başları, kolye ve boncuk taneleri, ok uçları, yüzükler, Hitit  imparatorluk devrine ait mühürler, Osmanlı çağına ait bronz bir plaka ortaya çıkarılmış,    Burada yapılan kazı; gerek kültür varlıklarımızın tanıtılması,  değerlendirilmesi, koruma altına alınması, gerekse sergileme açısından disiplinli bir program dahilinde sürdürülmektedir. Kaman’da bir caddeye Japon Prensi’nin adının verilmesi ve bölge halkının kazı ekibini benimsemesi ile uzun yıllar süren kazı çalışmaları, ayrıca orada kazı yapan işçilerin bilgi birikimi ve işlerine duyduğu saygı ile profesyonellikleri dikkat çekicidir. Biz şairler ve sanatçılar olarak yaklaşık 40 kişi kadar üç saat boyunca bu Japon bahçesini ve müzeyi gezdik. Bu ilginç yer bu süre içerisinde diğer turlar  ve üniversite öğrencileri ile doldu taştı. Burada  bulunduğumuz üç saat içinde park yerinde 15-20 otobüs olmuştu. Bütün bunları niye yazdım.  Yıllardır ağabeylerimizin, büyüklerimizin, tarihçilerimizin Karaman ilimizin yakınlarında bulunan Derbe diye bir yerden bahsedip durduklarını biliyoruz Derbe Karaman iline bağlı Ekinözü köyünün üç km.kuzeyindedir. Höyük üzerinde yapılan araştırmalarda bazı temel izleri ile Helenistik, Roma ve Bizans Devirlerine ait çok sayıda çanak çömlek parçaları görülebilmektedir. Daha Önceki yıllarda yapılan yüzey araştırmalarda bir kartal heykeli ve bazı sikkeler bulunmuştu. Aziz Pavlos tarafından İS.47-49 ve 53 yıllarında üç kez ziyaret edilen Derbe, İncilde adı geçen tüm Hıristiyan dünyası tarafından kutsal kabul edilen bir  inanç merkezidir. Tiran Antipatrosus’un şehri ve hatta hakimiyet kurduğu küçük bölgenin idari merkezidir. Bu kısa bilgiden sonra: Yapılacak bir ortak protokol ile Karaman’daki Derbe, Kaman’daki Kalehöyük olamaz mı? Araştırdığım kadarıyla bizim Derbe’nin Kalehöyükten fazlalığı var eksikliği yok. Derbe’nin kültürümüze kazandırılması,  inanç turizmine açılması,  burada hüküm süren uygarlığın gün yüzüne çıkarılması olumlu bir girişim olacaktır. Yapılacak çalışmalar sonrasında maddi ve manevi kazanıların neler olduğu görülecektir. Daha fazla beklenmemelidir.   Neden Derbe Kalehöyük olamasın. Neden buralarda turlarla insanlar gelmesin. Neden Derbedeki kültür kendi haline terk edilmiş olarak beklesin.  Benim gönlüm razı değil. Sizler razı mısınız.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız