Çiftçinin gözü Mısırda. Üretici Taban Fiyatın en az 13 TL olmasını istiyor
Karaman’da hububat sezonunun tamamlanmasının ardından çiftçinin gözü kulağı mısır için belirlenecek alım fiyatlarına çevrildi. Kuraklık, don ve dolu nedeniyle zor bir sezon geçiren Karaman üreticisi ile Toprak Mahsulleri Ofisi tarafından açıklanacak mısır fiyatlarının en az 13 lira olmasını istiyor.
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Karaman’da 2025 harman sezonu tamamlandı ancak çiftçimizin yüzü gülmedi. Kuraklık, don ve artan maliyetler üreticiyi bu yıl ağır bir mağduriyetle karşı karşıya bıraktı. Kıraç arazilerde ya biçim yapılamadı ya da elde edilen ürün maliyeti karşılamadı. Sulu arazilerde ise artan sulama ihtiyacı, giderleri katladı. Özellikle kıraç ekimin yoğun olduğu bölgemizde hububat üreticisi bu yıl harmandan ne gelir ne de kâr elde edebildi. Sulu tarım yapan çiftçimiz ise tüm umutlarını önümüzdeki aylarda başlayacak mısır hasadına bağladı. Karaman genelinde bu yıl yaklaşık 400 bin dekar alanda mısır ekimi yapıldı. Ancak sulama suyu yetersizliği nedeniyle ürünlerini yeterince sulayamayan üreticilerimiz de var. Çiftçilerimizin beklentisi, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açıklayacağı taban fiyatın en az 13 TL’nin üzerinde olmasıdır. Dekar maliyeti, kira bedeline göre 10–12 TL arasında seyrediyor. Çiftçimizin “rahatladık” diyebilmesi için mısır fiyatı mutlaka 13 TL’yi geçmelidir” dedi. ÇİFTÇİMİZ MISIRI MECBURİYETTEN EKİYOR Bayram, son zamanda Karaman genelinde mısır üreticilerine yönelik haksız eleştiriler yapıldığını belirterek, “Hiçbir çiftçimiz keyfinden mısır ekmiyor; zorunluluktan ekiyor. Çünkü son yıllarda mısır dışında düzenli kazanç sağlayan bir ürün kalmadı. Yaklaşık 10 yıldır mısır tarımına yatırım yapan çiftçimiz; makine parkını, sulama sistemlerini bu ürün üzerine kurdu. Bu yatırımlar nedeniyle borçlu olan üretici, su sıkıntısını bilerek risk alıyor ve üretime devam ediyor. Karaman Ovası kapalı havza olmasına rağmen, yıllardır süren kuraklık ve su kaynaklarının yetersizliği nedeniyle mısır ekiminin yanlış ürün deseni olduğu sıkça dile getirildi. Oysa 10 yıl önce havza bazlı destek modeli uygulanmış olsaydı; çiftçimiz suyu daha az tüketen ürünlere yönelir, mısır ekimi bölgemizde azalırdı. Böylece hem üretici bu kadar borç altına girmez hem de su kaynaklarımız korunurdu. 2024’te planlı üretime geçilmesiyle münavebeli ekime başlanmış olsa da, geçmişte atılmayan adımların faturası bugün hem çiftçimize hem doğaya çıkıyor. Eğer çerezlik ayçiçeği, buğday ya da arpa gibi ürünler daha çok kazandırsa, çiftçimiz elbette onları ekerdi. Ancak fiyat istikrarsızlığı ve bazı yıllar zarar ettirmesi nedeniyle Karaman çiftçisi mecburen mısır üretimine devam ediyor” ifadelerini kullandı. Bayram, mısırın endüstriyel açıdan stratejik bir ürün olduğunu, Türkiye’nin kendi ihtiyacını karşılayamadığını ve bu yıl yaklaşık 3 milyon ton mısır ithal edildiğini belirterek, “Çiftçimiz, ayakta kalabilmek için mısır ekmektedir. 2025 sezonunda üreticinin nefes alabilmesi için taban fiyat 13 TL’nin üzerinde açıklanması devletimizden beklentimizdir” diye konuştu.