CHP'li Erhan Adem’den Karaman'daki GES Projesine Tepki: “Mevzuatın Özüne ve Ruhuna Aykırı”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Karaman’ın Ayrancı ilçesindeki Güneş Enerji Santrali (GES) projesine ilişkin, “Ayrancı’da planlanan 652 hektarlık GES sahasının ‘mera vasfının’ değiştirilmesi, mevzuatın özüne ve ruhuna aykırıdır. Mera, yalnızca boş arazi değildir; toprağın, otun, suyun ve hayvanın oluşturduğu canlı bir üretim ekosistemidir. GES elbette temiz enerjidir, ama mera alanına kurulduğunda temiz enerji, kirli bir planlamaya dönüşür” dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Karaman’da Türkiye’nin en büyük yenilenebilir enerji yatırımlarından birine hazırlanıyor. Enerji İşleri Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülen proje kapsamında, 9 milyar TL yatırım bedeliyle 1000 megavat (MW) kurulu güce sahip Karaman Taşeli Güneş Enerji Santrali (GES) hayata geçirilecek. Projeye ev sahipliği yapacak alan, Karaman Merkez Taşkale Köyü ile Ayrancı ilçesi Dokuzyol Köyü sınırları içinde yer alıyor. Daha önce Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) olarak belirlenen bu bölgede 2.322 hektarlık geniş bir arazide kurulacak santral, Türkiye’nin enerji dönüşüm hedeflerine önemli bir katkı sağlayacak. SANTRAL MERA ALANI ÜZERİNE KURULACAK Bir dizi ziyaretler için Karaman'a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, yapılacak olan GES projesiyle ilgili bölgede incelemelerde bulundu. Mera alanına yapılacak GES'in mevzuata aykırı olduğunu aktaran Adem, "Mera alanları, sadece hayvancılığın değil, kırsal hayatın sürdürülebilirliğinin temelidir. 4342 sayılı Mera Kanunu, bu alanların korunmasını ve yalnızca zorunlu hallerde, kamu yararı açık biçimde ortaya konulduğunda tahsis amacının değiştirilebileceğini hükme bağlar. Bu kapsamda, Ayrancı’da planlanan 652 hektarlık GES sahasının ‘mera vasfının’ değiştirilmesi, mevzuatın özüne ve ruhuna aykırıdır. Mera, yalnızca boş arazi değildir; toprağın, otun, suyun ve hayvanın oluşturduğu canlı bir üretim ekosistemidir. GES elbette temiz enerjidir, ama mera alanına kurulduğunda temiz enerji, kirli bir planlamaya dönüşür." dedi. "EĞER MERAYI KAYBEDERSEK YÜZ YILLIK BİR GELENEĞİ KAYBEDERİZ Adem, açıklamasını şöyle sürdürdü: Ayrancı bölgesi, coğrafi işaretli Divle Obruğu Tulum Peyniri üretimiyle hem ulusal hem uluslararası düzeyde tanınan bir merkezdir. Bu peynirin üretim zinciri, bölgedeki doğal meralarda otlayan koyun ve keçilerin sütüne dayanır. Proje sahasının bu üretim havzasıyla doğrudan etkileşim içinde olması, yalnızca bir mera kaybı değil; yerel ekonominin, kültürel mirasın, coğrafi işaretli bir ürünün geleceğinin risk altına girmesi anlamına gelmektedir. Divle Peyniri’nin aroması güneşle değil, otla, merayla, doğayla oluşur. Eğer merayı kaybedersek, sadece peyniri değil, yüz yıllık bir geleneği kaybederiz. Her büyük yatırım, elbette kamu yararı çerçevesinde değerlendirilebilir. Ancak burada sorulması gereken temel soru şudur: 652 hektar mera alanını kaybetmek mi, yoksa aynı kapasitede GES’i alternatif bir alana taşımak mı daha fazla kamu yararı sağlar? Eğer aynı enerji üretimi tarım dışı, düşük nitelikli, bozulmuş veya endüstriyel arazilerde yapılabiliyorsa, mera tahsisi kamu yararına değil, kamu zararına dönüşür. "EĞER BU PROJE YÜRÜTÜLECEKSE, ALTERNATİF MERA ALANLARI OLUŞTURULMALI" Bölgedeki hayvancılık faaliyetleri, zaten iklim krizi, kuraklık ve yem maliyetleri nedeniyle zor durumdadır. Şimdi bir de 652 hektarlık meranın kaybı, otlatma alanlarının daralmasına ve süt üretiminde maliyet artışına neden olacaktır. Eğer bu proje yürütülecekse, alternatif mera alanları oluşturulmalı, telafi ve destek mekanizmaları örneğin yem desteği, kira indirimi, üretim tazminatı devreye alınmalı, kooperatifler ve yerel üreticiler sürece dâhil edilmelidir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, yenilenebilir enerjiye kesinlikle karşı değiliz. Tam tersine, güneş enerjisi Türkiye için büyük bir fırsattır. Ancak, bu tür projeler mera, orman, zeytinlik veya tarım arazilerine değil, eski maden sahalarına, çorak ve tarım dışı alanlara, sanayi bölgelerine, binaların ve tesislerin çatılarına yönlendirilmelidir. "AYRANCI’DAKİ PROJE DERHAL YENİDEN DEĞERLENDİRİLMELİDİR" Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz, Karaman’ın Ayrancı ilçesindeki bu projenin: Mera Kanunu’na uygunluğunun, kamu yararı testinin sonuçlarının, üreticiye yönelik telafi planlarının şeffaf biçimde ortaya konulması gerekir. Bu süreçte yerel üreticilerimizin, kooperatiflerin, Divle peyniri üreticilerinin ve hayvancılıkla geçinen yurttaşlarımızın sesi olacağız. Enerji yatırımları ülkemizin geleceği için elzemdir. Ancak hiçbir yatırım, toprağını, merasını, üreticisini kaybeden bir ülke yaratmamalıdır. Ayrancı’daki proje derhal yeniden değerlendirilmelidir. Gerçek kamu yararı, üreticiyi ayakta tutan politikadır.”