CHP TÖRENLE KUTLADI
*CHP’li Ünver; “Biz ve bizden sonraki nesiller yaşadıkça, Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkacağız, ilelebet yaşatacağız”
CHP'nin, 92'nci kuruluş yıldönümü Karaman’da Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı'nda törenle kutlandı. Kutlamaya çok sayıda partili ve vatandaşlar da katıldı. CHP'liler partilerinin 92'nci kuruluş yıldönümünü Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Anıtı önünde kutladı. Tören, CHP Karaman İl Başkanı İsmail Atakan Ünver’in İlçe, kadın ve gençlik kolları teşkilatları adına da çelenk sunması ile başladı. Saygı duruşu ve okunan istiklal marşının ardından konuşmasına son günlerde yaşanan terör olaylarında şehit düşen asker ve polislerimize Allah’tan rahmet ve aileleri ve yakınları Türk Milletine başsağlığı dileyerek başlayan CHP Karaman İl Başkanı İsmail Atakan Ünver, “Cumhuriyet Halk Partisi, Kurtuluş Savaşı’nı örgütleyen ve yürüten “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”nin devamıdır. Başlangıçta “Halk Fırkası” olan partimizin adı, 1924 yılında “Cumhuriyet Halk Fırkası”, 1935 yılında da “Cumhuriyet Halk Partisi” olarak değiştirilmiştir. Bilindiği gibi, Kurtuluş Savaşı yıllarında Milli Mücadeleyi yürütmek, tüm toplumsal kesimleri temsil etmek ve ulusal birliği sağlamak amacıyla oluşturularak yurdun kurtarılmasını sağlayan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kuruluşu, Sivas Kongresi’nde gerçekleştirilmiştir. Büyük Atatürk, Kurtuluş Savaşı henüz bitmeden, Ülkenin geri kalmışlığını ve çöküş tehlikesini ortadan kaldırmak, çağdaş ve ileri bir toplum yaratmak amacıyla devrimler yapmayı planlıyordu. Bu amaçlara ulaşmak ise ancak gücünü halktan alan ve belirli bir program dahilinde, bu amaçları gerçekleştirmeye odaklanmış bir siyasal parti ile mümkün olabilirdi. Mustafa Kemal, CHP’nin kurulmasına ilişkin ilk açıklamasını, 6 Aralık 1922 tarihinde yapmış ve “Halk Fırkası” adını kullanmıştır. 6 Aralık 1922 tarihinde basına yaptığı açıklamada, yeni bir döneme girildiğini belirten Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşı’nda olduğu gibi, izleyen dönemdeki çağdaşlaşma sürecinde de milletin yardımını ve aydınların katkısını istiyordu. Bu düşünceyle “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti”, “Halk Fırkası”na dönüştürülmüş ve Mustafa Kemal, 9 Eylül 1923’te İçişleri Bakanlığı’na başvurarak, “Halk Fırkası”nın kuruluşunu bildirmiştir. 1927 yılında “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” ve “Laiklik” CHP’nin dört temel ilkesi olarak benimsenmiştir. 1935 yılında “Devletçilik” ve “Devrimcilik” ilkeleri de eklenerek Partinin ilkeleri, altıya çıkarılmıştır. Partinin amblemi olan 6 ok bu ilkeleri simgelemektedir. CHP’nin altı oklu bayrağı da ilk defa, 1933 yılında kullanılmaya başlanmıştır. Birinci Dünya Savaşı ile İkinci Dünya Savaşı arasındaki dönemde Dünyada, demokratik ülkelerin sayıları hızla azalmıştır. Anılan dönemde dünyada genel eğilim, hızla totaliter rejimlere geçiş yönündedir. CHP’nin Ülkemizin Çağdaşlaşma sürecindeki misyonunun doğru okunması ve anlaşılması açısından, bu dönemde yaşananların doğru çözümlenmesi, büyük önem taşımaktadır. Türkiye’yi demokratikleştirme iddiası taşıyan CHP, 1946 ve 1950 seçimleri ile devlet kuran parti sıfatının yanına, “çok partili siyasi hayata geçişi sağlayan parti” sıfatını da eklemiştir. CHP, 27 yıl süren tek parti iktidarını, 1950 seçimlerinden sonra hiçbir zorlama olmadan Demokrat Parti’ye devrederek demokratik koşullarda siyaset yapmanın önünü açmıştır. Geçmişte olduğu gibi bugün de CHP, laik, demokratik ve modern Türkiye’nin sarsılmaz destekleyicisi ve koruyucusu parti olma niteliğini, kararlılıkla sürdürmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’ni kurma ve ülkemizin en köklü partisi olma gibi sahip olduğu ayrıcalıklı tarihsel mirasıyla, geleneğini ve temellerini en iyi şekilde temsil eden 6 ilkenin yanı sıra, zaman içinde, sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini de benimseyen CHP, bu çerçevede Uluslararası ölçekte faaliyetlerini sürdüren Sosyalist Enternasyonal ve Avrupa Sosyalistler Partisine de katılım sağlamıştır. Çağdaş sosyal demokrasinin evrensel değerleri olan “özgürlük, eşitlik, dayanışma, emeğin üstünlüğü, gelişmenin bütünlüğü ve etkinliği ile demokratikleşme” kavramları, içinde bulunduğumuz dönemde, CHP’nin Türkiye’de kurumsallaştırmaya çalıştığı ve Programlarında önemle vurguladığı başlıca ilkeler arasında yer almaktadır. Görüldüğü gibi CHP Tarihi demek, Türkiye tarihi demektir. Dünyada hiçbir partide olmayan “devlet kuran parti” olma özelliği, partimize nasip olmuştur. Bu durumun avantajları olduğu gibi dezavantajları da yaşanmıştır. Ancak CHP, devrimci ve modern yapısı ile bu zorlukları bir bir aşarak bugünlere, güçlü bir şekilde gelmeyi başarabilmiştir. Milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyulan bugünlerde de yine en önemli görev partimize, CHP’ye düşmektedir. Edirne’den Hakkari’ye, Kars’tan Aydın’a, Sinop’tan Hatay’a kadar ülkenin her bir köşesinde milli birlik ve beraberliğin teminatı, CHP’dir. Özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşananlar, bu gerçeği bir kez daha tüm çıplaklığı ile ortaya koymuştur. Bu dönemde CHP milletvekilleri, Hakkari’de, Şırnak’ta, Iğdır’da, Van’da, Yozgat’ta, Çorum’da, Konya’da, Karaman’da yolda, sokakta, kahvede, pazarda halkımızla bir araya gelip sorunlarına çözüm ararken, dün bizi Sivas’ın ötesine geçememekle itham edenler, bugün sokağa çıkamamakta; çıktıklarında da arkalarında koruma orduları ile gezmektedirler. Vatanımızın kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin ve partimizin kurucusu Ulu Önderimiz Atatürk’ün bir vecizesini hatırlatarak sözlerimi bitirmek istiyorum: Ulu Önder; “Benim iki büyük eserim vardır: Birisi Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisi’dir.” demiştir. Biz de kendisini şükranla anarak, hep birlikte söz veriyoruz: “Biz ve bizden sonraki nesiller yaşadıkça, senin iki büyük eserine, hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de Cumhuriyetin zaptedilemeyen kalesi Cumhuriyet Halk Partisi’ne sahip çıkacağız, ilelebet yaşatacağız.” “Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi…” 92. Kuruluş Yıldöümümüz kutlu olsun. Hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum. Sağ olun, var olun…" Etkinlik konuşmanın ardından partililerimizce parti binamıza yürüyüşle son buldu.