CHP'de siyasetin gündemi "Ekonomi"

Yayınlanma: 04.02.2022 17:09 Güncelleme: 04.02.2022 17:24

CHP İl Başkanı Mustafa Cem Kağnıcı siyasetten ekonomiye, Z kuşağından Karaman’a gündeme dair sorularımızı yanıtladı

Röportaj: Yasemin KÜÇÜKCİCİBIYIK Fotoğraflar: Murat ÖZÜNAL CHP Karaman Teşkilatı seçime hazırız mesajı verdi. Kağnıcı aday olacak mı? CHP İl Başkanı Mustafa Cem Kağnıcı ile doğup büyüdüğü Abbas Mahallesi’nde buluştuk. Göğe doğru yükselen binalar arasında, cılız da olsa nefes alıp vermeye çalışan Abbas Mahallesi; Karaman’ın kadim mahallelerinden birisidir. Karaman’ı yaşamak sanki en çok bu dar ve kıvrımlı sokaklara yakışıyor. Karaman silüetinin bir duvarı yıkık dökük olsalar da, tarihin derin izlerini hissederek başlıyor sohbetimiz... İlk sorum gelsin o zaman Sayın Kağnıcı... 3 maddede Karaman’ın nesini özlüyorsunuz? Mustafa Cem Kağnıcı: Belki klasik bir cevap olacak ama Karaman’ın  geçmişini özlüyorum ve hep beraber özlüyoruz sanki ! Sokak aralarında top oynayan çocukları, sohbet eden kadınları, komşuluk ilişkilerini,  Karamanlının birbiriyle olan dayanışmasını , insanların samimiyetini ve gülen yüzlü insanlarını özlüyorum… Bunlara tekrar ulaşabilir miyiz neden olmasın biz birbirimizi sevmeyi unuttuk, empatiyi unuttuk ve ne yazık ki bencilleştik önce bunlardan kurtulmamız lazım ön yargılarımızdan kurtulacağız Sevgi ve hoşgörü bu memlekette hakim olacak.Biz siyasetçilere düşen öncelikli görev budur. Etrafımıza baktığımızda Abbas, Sekiçeşme, Mansurdede ve Koçakdede mahallelerinde elimizde kalan eski Karaman evlerini acil  kurtarmalı çevre düzenlemelerini yapmalıyız uzun yıllardır gündemde olan bu konu artık ötelenmemeli ! Sayın Kağnıcı uzun süredir saha çalışmalarınız devam ediyor. Sokağın gündemi ile devam edelim.  Vatandaşın talep ve istekleri neler sizden... “Sokağın birinci gündemi geçim derdi... İnsanlar markete gitmeye korkar hale geldiler.” Mustafa Cem Kağnıcı:Birinci gündemi ekonomi;yani pahalılık, geçim derdi, alım gücünün düşmesi ile oluşan huzursuzluk. Özellikle iki yıl süren salgın sürecinde küçük esnafımız çok zorluklar çekti kapanma süreci, biriken borçlar, artan maliyetler, düşen cirolar yüksek döviz kuru ve kredi borçları hem esnafımızı iş yapamaz hale getirdi hem de 2021 yılında toplu iflaslara nedenoldu. Esnaf ve Sicil Gazetesi verilerine göre; 2021 yılının genelinde meslekten ve sicilden terkinini yaparak iflaseden esnaf sayısı yüz bin civarı olarak kayıtlara geçti.Bu aralar bir esnaf dükkanına girerseniz size ilk göstereceği şey, kira ücretinden daha fazla gelmiş olan elektrik faturası ve Bağ-Kur prim makbuzu olur. Evlerde kapıyı çaldığınız zaman elektrik ve doğalgaz faturalarının artık can yakmaya başladığını, emeklinin, ev kadınının battaniye altında oturduğunu görürsünüz, kısacası sokağın gündemi ekmek, insanlar markete gitmeye korkar hale geldiler. Yüzde elli artan asgari ücret ve 2500 TL’ye yükselen en düşük emekli maaşı alım gücü olarak önceki miktarlarının da altına düştü. İkinci gündemi işsizlik; her ne kadar ilimizde işsizlik olmadığı düşünülse de özellikle son ekonomik gelişmeler sonucu organize sanayi bölgemizde işçi çıkarmaları olmakta. Ayrıca kalifiye personel sorunu ilimizde de yüksek seviyede. Beden işçisi dediğimiz pozisyonda işsizlik oranımız düşük olsa da yetişmiş, üniversite okumuş gençlerimiz işsiz. 2019 yerel seçimleri sonrası ülkemizin %50 nüfusunun yaşadığı şehirleri yöneten bir parti olmamız ve vatandaşımızın iktidardan ümidini kesmesiyle her gün bizlere de onlarca insanımız iş talebi ile gelmekte! Üçüncü gündem;Adalet, güven ve liyakat. Adalete güven kalmamış durumda, bir kişinin söylemiyle alınan kararlar ve tutarsızlıklar hak, hukuk, adalete olan ihtiyacı fazlasıyla artırmışdurumda. Hak ihlallerinde rekor kırıldı son yıllarda. Devletin hiçbir kurumunda liyakat önemsenmez olmuş biz gençlerimize iş bulamaz iken 5-10 maaş alan liyakat yoksunu insanlar kurumları sarmış durumda. Dördüncü gündem; tarım sektöründe ciddi problemlerimiz var. Üretim maliyetlerinin artması, son yıllarda yaşadığımız kuraklık ve afetler, çiftçimizin ürettiği ürünü değerinde satamaması belini bükerken artık hem üreticiyi üretimden soğutuyor hem de gıda fiyatlarının zamlanmasına sebep oluyor.Mazot ve gübre pahalılığından dolayı bazı çiftçilerimiz, “İlkbaharda ekim yaparım” diye kışlık ekim hiç yapmadı.Bazıları ekim alanlarını daralttı ekim yapanlar ise gübre kullanamadı veya çok az kullanabildi. Hepsinin umudu ilkbahardaydı, ancak elektrik zammıyla çiftçi sulama yapamayacak noktaya geldi. Tarımsal sulama abonelerineyapılan elektrik zammı yüzde 90’ları geçti, sadece sulamadan dolayı çiftçinin elektrik faturası iki katına çıkacak ve mazotfiyatının 15 liralara dayanması da ilkbahar umutlarını şimdidentamamen tüketti. Aslında sorunlar her kesim de o kadar değişik ve o kadar çok ki saymakla bitmeyecek halde.Eğitimsisteminde bozulma, eğitimden kopuş, öğretmenlerimizin atanmama sorunu, üniversitelerdebaskıve liyakatsız atamalar, sınavlarda kayırmacılık ve tüm meslek gruplarına sıçrayan beyin göçü say say bitmez… - Peki sokağın gündemine CHP'nin çözüm önerileri nelerdir? “Birlikte üretip hakça paylaşacağız.” Mustafa Cem Kağnıcı: 27 Temmuz 2020’de yaptığımız Kurultayımızda kabul edilen İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamemizde de ana başlıklarla bunları sunduk. Cumhuriyet Halk Partisi olarak iktidarın en büyük adayıyız. Önce güveni sağlayacak adımlar atacağız. Milletimizin sorunlarını biliyoruz ve elbette çözümü de bizde, vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye talibiz. Dar gelirli vatandaşlarımız için Aile Destekleri Sigortasını getireceğiz. Aile Destekleri Sigortası; asgari ücretin altında geliri olan veya hiç geliri olmayan bütün aileleri kapsayacak. Bunun için Aile Destekleri Sigorta Kurumu kurulacak ve yardımlar tek elde toplanıp israf önlenecek, uygulamada ki keyfiliği son vereceğiz. Sorunu yaşayan sosyal taraflarla bir araya geleceğiz ki şuan da bir araya gelip sorunları tespit ediyoruz. Anayasal kurum olan Ekonomik ve Sosyal Konsey hemen toplanacak.Düzenleyici ve denetleyici kurumların yönetimlerine liyakatli kişiler atanacak, işi ehline teslim edeceğiz, bunu yaparken siyasi kimliğine, etnik kökenine bakmadan yapacağız. Ekonomi politikalarında akıl, mantık ve bilim ışığında, piyasa gerçekleri ile hareket edip istikrarı sağlayacağız. Cumhurbaşkanı tarafından kurulan “Fiyat İstikrarı Komitesi” feshedilecek; fiyat istikrarını, bağımsızlığı güçlendirilecek Merkez Bankası sağlayacak.Devlette israfı önlemek üzere bir genelge yayınlanacak, israfa yol açan bütün uygulamalara son vereceğiz. Devlet yönetiminde; başta kamu ihaleleri olmak üzere her alanda şeffaflık esas olacak, halkın denetiminin önü açılacak. TBMM Başkanı, Sayıştay raporlarına müdahale edilmemesi için her türlü önlemi alacak.Döviz garantili ihaleler hakkaniyetli bir anlayışla Türk Lirası’na çevirip, ayrıntılarını kamuoyuna açıklayacağız. Bu maddeler adım adım uygulandığı zaman enflasyonun tansiyonu düşecek, sonrasında ise üretim odaklı bir ülke haline gelip, Avrupa’nın ve Dünya’nın üreten ve zengin ülkesi olacağız. Komşularla barışacağız, dış politikada iktidarımızın çıkarları değil ülkemizin çıkarlarını gözeteceğiz. Türkiye yeniden güçlü ekonomik yapısıyla dış politikada sözü geçen ülke olacak. Özelliklesanayide üretime ara verilmesi aynı zamanda beş günlük kesinti-kısıntısüresince sanayicimiz ve çalışanları zor durumlara düştüler. İmalat sanayinin yeniden eskikapasitesine ulaşmasının en az bir hafta 10 gün alacağı göz önünde tutulduğunda benzer bir durumun yinelenmesi kaygısının iktidar tarafından ortadankaldırılması, elektrikte ve doğalgazda kesintisiz arz güvenliğinin her koşuldahaneler, sanayiciler ve işletmeler için güvence altına alınması gerekmektedir.Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu ağır kriz koşullarında bir kez dahaüretime ara verilmesini sanayicimiz,imalatçımız, ihracatçımız ve çalışanları kaldıramaz.  - Sizce erken seçim olacak mı? “İktidar, acilen kapsamlı bir ‘toplumsal yaşama destek ve sosyal önlemler’ paketini oluşturmalıdır, giderek derinleşen yoksullaşmaya karşı şimdi harekete geçilmezse yarın çok geç olacaktır.”       Mustafa Cem Kağnıcı: Erken seçim olacak mı yerine doğrusu şuhemen seçim olmalı. Mevcut iktidar ülkenin sorunlarına çözüm üretemez hale gelmiştir. Devletin yönetim kademelerinde liyakat kalmamıştır. Sürekli değişen bakanlar, bürokratlar çare olarak düşünülmekte ama sorunun esas kaynağı tek adam rejimidirve her geçen gün sorunlarımız büyümektedir. Vatandaşın Haziran 2023’ü beklemeye sabrı kalmamıştır. Yapılan kamuoyu yoklamaları şunu göstermektedir kaybedeceğini bildiği bir seçime iktidar gitmek istemiyor ve ne kadar geciktirirsem o kadar iyi olarak bakıyor ama çarşı, pazar yanıyor ! Seçimi beklemeden iktidar ve muhalefet iş birliğiyle toplumsal yaşama destek ve sosyal önlemler paketi derhal hayata geçirilmelidir. Hayat pahalılığı dayanılmaz boyutlara ulaştı. İktidar, acilen kapsamlı bir ‘toplumsal yaşama destek ve sosyal önlemler’ paketini oluşturmalıdır, giderek derinleşen yoksullaşmaya karşı şimdi harekete geçilmezse yarın çok geç olacaktır.  - CHP Karaman'da erken seçime hazır mı? Nasıl bir seçim stratejisi izleyeceksiniz? “Önce vatandaşlarımızın sorunlarına sonrasında Karaman’ın sorunlarına çözüm önerilerimizi hazırlayarak seçim stratejimizi oluşturduk” Mustafa Cem Kağnıcı: Evet kesinlikle hazırız. Gelecek hafta sonu seçim olsa il ve ilçe seçim kurulu üyelerimiz, temsilcilerimiz, mahalle sorumlularımız, okul sorumlularımız, sandık kurulu üyelerimiz asil ve yedek olmak üzere, müşahitlerimiz isim isim belirlenmiş ve göreve hazırlar. Örgüt olarak bugüne kadar vatandaşlarımızın sorunlarını dinledik, dinlemeye devam ediyoruz. Yukarıda çözüm önerilerimizde açıkladığımız gibi her sorunun çözümü bizde mevcuttur ki bugüne kadar emekli ikramiyesi, EYT, 3600 ek gösterge, asgari ücret gibi önerilerimizi iktidar kabul etmese de vatandaşlarımızın lehine kararlar almak zorunda kalmıştır. Millet ittifakı bileşenleri ile birlikte önce sandık güvenliğini sağlayacağız ki bunun en büyük örneği İstanbul da yapılan ilk seçim ve hukuksuzca tekrarlanan ikinci seçimdir. Önce vatandaşlarımızın sorunlarına sonrasında Karaman’ın sorunlarına çözüm önerilerimizi hazırlayarak seçim stratejimizi oluşturduk. Kısacası biz seçime hazırız, bir pazartesi akşamı kabine sonrası yapılacak açıklamayı bekliyoruz. - Z kuşağını tüm konuklarıma sordum. Z kuşağını siz nasıl değerlendiriyorsunuz? “Gençlik değişim istemektedir. Sorunlara birlikte çözüm üreteceğiz...” Mustafa Cem Kağnıcı:Gençlerimizi ve gelecekle ilgili fikirlerini önemsiyoruz elbette. Bizim evde de iki tane Z kuşağı genç var, dolayısıyla hayatımızın her anında beraberiz. Sorunlarını, dertlerini, endişelerini biliyoruz. Y kuşağı zamanında daha çok apolitik olarak kendisini konumlandırmış olsa da Z kuşağı asla öyle değil. Haklarını arayan, düşünen, kendisini ifade eden, okuyan, araştıran, tepkisini ortaya koymaktan çekinmeyen, dünyaya hakim, iletişime açık bir kuşak. Gençlik değişim istemektedir.Mevcut iktidar gençlerin özgürlükçü, yenilikçi isteklerine cevap verememektedir.Üniversite gençliğimizin barınma problemlerini görmezden geliyorlar. Ülkenin geleceği olan gençlerimizin üniversite hayatlarını kolaylaştırmak için barınma sorunu çözeceğiz, hiçbir aile çocuğum nerede kalacak diye düşünmeyecek devlet yurt imkanını bütün gençlerine sağlayacak. Daha önce hiç oy kullanmamış yaklaşık 6 milyon gencimiz bulunmakta ve onlar hem ülkemizin hem de kendi kaderlerini ilk seçimde belirleyecek. Biz onları geleceğimizi emanet edeceğimiz ülkemizin yarınları olarak görüyoruz, daha güzel bir ülkeyi onlara nasıl bırakabiliriz onun çalışmasını yapıyoruz ve bu yönde de gençlerimizi dinliyor, onların siyasettekatılımcı olmalarını bekliyoruz.Sorunlara birlikte çözüm üretmeliyiz.  - Gelelim Karaman'ın en büyük sorununa... Size göre Karaman'ın acil çözüm bekleyen sorun yada sorunları nelerdir? “Karaman’ın tanıtımı yıllardır en büyük sorunumuz” Mustafa Cem Kağnıcı:Karaman’ın tanıtımı yıllardır en büyük sorunumuz kendi kabuğunu kırmış üreten, kültür başkenti,tarihi olan bir iliz ama bunu sadece biz biliyoruz. Şehirleşme, trafik, otopark, kültür, sosyal faaliyetler diğer en büyük sorunumuz çevremizdeki 4 büyük şehrin gölgesinde kalmış durumdayız, gençlerimiz şehirde kalmak istemiyor onlar için Karaman’ımızı çekici hale getirmeliyiz. Tarım sektörü bu toprakların ekmek kapısı, ürettiğimiz elmayı bile yıllardır pazarlamada sorunlar yaşıyor ve yaşamaya devam ediyoruz bir Elma Borsasına acilen ihtiyacımız var. Yerel üreticilerin sorunlarına çare olabilecek kooperatifleşmeyi sağlamalıyız, plansız yapılan tarım su kaynaklarımızı azaltmaktadır bugün mısır vb yeşil ürünleri ektiğimiz topraklara ilerde arpa ekemeyecek hale gelebiliriz. Organize sanayi bölgemizgün geçtikçe büyümekte burayı daha büyük bir cazibe merkezi haline getirmeliyiz üretim çeşitlenmeli, İç Anadolu’da sahip olduğumuz konumun avantajını daha çok kullanabilmeliyiz. Çevre sorunlarımızın gün geçtikçe çoğaldığını görüyorum, özellikle mermer ocaklarının verimli arazilerimizi ve ormanlarımızı tehdit ettiğini görüyoruz. Sudurağı Beldemiz sınırlarında kurulan Biyo-Kütle (Termik) santrali büyük bir soru işareti olarak karşımızda duruyor. Tabi ki enerjiye ihtiyacımız var ama temiz enerjiye ihtiyacımız var, güneş enerjisi kaynağı olarak ülkemizin en değerli bölgelerinden biriyiz ama mevcut iktidar Güneş Enerjisi santrallerinden alınan dağıtım bedelini 5 katına çıkartarak çevreyi kirleten bu tür santrallere avantaj sağlamıştır. Öncelikle doğrudan yakma işlemi uygulanarak elektrik üretimi yapan tesislerin günlük hayatımızda ne gibi sorunlara yol açtığının bilmemiz gerekiyor. Ayrıca Avrupa’da bu tür tesislerde nelerin yakılabileceği bellidir ve sıkı kontrol altındadır. Atık lastiklerin yakılmayacağının bir garantisi ve kontrolü var mıdır ? Halk sağlığı ile oluşacak olumsuzluklar, hammadde olarak kullanılacak odun, tarımsal atıklar vb. ve bunların temini, çevreye ve iklim değişikliğine olan olumsuz etkiler, tarımsal ve hayvansal üretim ve alanlar ile ilgili sorunlar ve su kaynaklarına olumsuz etkileri başlıca sıkıntılar. Özellikle ülkemizde enerji ormanlarının olmadığını hesaba katarsak kullanılacak yakıtlar tahminimizce nakliye masrafları da düşünülünce Adana’dan Antalya’ya tüm torosların tehdit altında olduğunu göstermektedir. Son yıllarda yaşadığımız tarımsal su sorununu düşündüğümüzde buhar kazanlarında kullanılacak suyun taşıma ile mümkün olmadığı görülmektedir bu da yer altı sularının tehdit altında olduğunu göstermektedir. - Sosyal medya hesaplarınızdan "Karaman'da Aralık ayının son haftası doğalgaz sayaçları okunmayan aboneler var mı varsa bilgi verebilir misiniz ?" diye bir çağrıda bulundunuz. Geri bildirimi ne oldu sayın Kağnıcı? Mustafa Cem Kağnıcı: Yılbaşı gecesi yapılan yüksek zamlar hepimizin gözünü kulağını gelecek faturalara çevirdi bu faturalar da gelmeye başladıkça neredeyse vatandaşlarımızın dudakları uçukladı, kendi evime doğalgaz faturası gelmeyince ne oluyor diye araştırırken birçok vatandaşımızdan da aynı şikayetlegeri dönüş aldım ve çok yüksek elektrik ve doğalgaz faturaları gördüm. Enerya yetkilileri de duyarlılık göstererek konu hakkında geri dönüş yaptılar sehven bir ölçüm hatası olduğu iletildi tarafıma ayrıca Aralık ayının son haftasının ortalama tüketimi alınarak faturaların hesaplandığını bildirdiler. -Karaman'da Millet ittifakının durumu nedir? Ayrı gayrı düştüğünüz yolundaki söylentiler doğru mu sayın Kağnıcı? “Millet İttifakı, millet için bir araya geldiğimiz bir ittifak...” Mustafa Cem Kağnıcı: Buna gülüyorum acaba biz mi ayrı düşüyoruz, yoksa başkaları mı ayrı düşüyor ? Millet ittifakı ve şuan ittifak dışında yer alan diğer muhalif partilerle de ilişkilerimiz sıcak ve samimi. Bundan 15 gün önce bizim ev sahipliğimizde bir toplantı düzenledik hem ilerde neler yapabiliriz, sandık güvenliği ve Karaman’ın sorunları nelerdir diye istişarelerde bulunduk. Bundan sonra da memleketimizin huzuru, milletimizin refahı için birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bizim ittifakımız çıkara dayalı bir ittifak değil, ülkenin sorunlarının çözümünde siyasi farklılıkları kenara bırakıp, Millet için bir araya geldiğimiz bir ittifak.Bu çalışmalar her koşulda devam etmelidir o kadar çok kutuplaştırıldık ki Millet ittifakının birlik ve beraberliğine ihtiyacımız bulunmakta. - Her partinin kırgınları ve küskünleri var. Siz de durum nedir? Mustafa Cem Kağnıcı: Siyasetin olduğu, seçim yarışlarının olduğu her yerde muhakkak ki vardır. Benim siyaset ve yönetim anlayışım eğer kırgın ve küs varsa onları bir araya getirmek üzerine olmuştur, olmaya da devam edecektir. Şu an bizim partimizde öyle bir durum yok olacağını da asla düşünmüyorum bütün örgütlerimiz, üyelerimiz, geçmiş dönemde görev almış 11 İl Başkanımız, ilçe başkanlarımız, belediye ve il genel meclis üyelerimiz ile birlikte iktidar yolunda yürüyoruz ama bugüne kadar kırdığım, üzdüğüm tek bir üyemiz varsa da onlardan da özür diliyorum. - Siyaset kurumu tırnak içinde soruyorum "genel anlamda bir güven krizi" yaşıyor. Sizce neden? “Siyasette güven krizinin en büyük sebebi mevcut iktidar ve oratğıdır” Mustafa Cem Kağnıcı:Bu güven krizinin yaşanmasının en büyük nedeni mevcut iktidar ve ortağıdır. Kaostan, kutuplaştırmadan beslenen, ilkesiz siyaset vatandaşımızın siyaset kurumuna güvenini, ümidini azaltmıştır. Millet ittifakı iktidarında tüm Türkiye helalleşerek, birlik ve beraberlik içerisinde daha güzel yarınları inşa edecek ve siyaset kurumu güven krizini aşacaktır. Doğru, dürüst, liyakatli siyaset ve bürokrasi yeniden yönetimlerde egemen olunca güven sözcüğü anlamını yeniden kazanacaktır.  - Peki siz neden siyaseti seçtiniz? Mustafa Cem Kağnıcı: Siyaset benim için doğruları söyleme ve uygulama sanatıdır. Doğru olanı konuşmaktan hiçbir zaman kaçınmadım. Gönlünde vatan ve insan sevgisi olan herkesin siyasetin içerisinde olması gerektiğine inanıyorum. Bir yerlerde oturup hiçbir şey yapmamak, eleştirmek yerine gençlerimiz, vatandaşlarımız için çalışmanın gerekliliğine inanıyorum. - Son sorum gelsin o zaman...Aday olacak mısınız Sayın Kağnıcı? “Sevgi ve Hoşgörü kazanacak…” Mustafa Cem Kağnıcı: Cumhuriyet Halk Partisinin İl Başkanı da dahil olmak üzere tüm kadroları, üyeleriher zaman göreve hazırdır. Partimin bugüne kadar bana verdiği her görevi layıkıyla yerine getirmeye çalıştım. Önceliğimiz yaşanabilir bir Türkiye, yüzü gülen insanların sokaklarda gezdiği bir ülke ve bunu sağlayacak olan Millet İttifakının iktidarıdır. Seçim zamanı geldiğinde örgütümüz o konuyu tüm üyeleriyle beraber bir karara bağlar bizler de ona göre çalışmaya devam ederiz. Biz hazırız. Ülkemiz hazır çok kısa bir sürede milletin önüne sandık gelecek. Son sözü de milletimiz sandıktasöyleyecek. Sonuçta Sevgi ve Hoşgörü kazanacak…  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız