CENİN CİNAYETİ, CİNNET GETİRENLERİN İŞİ

Allah celle celalühün elçisi Hazreti İsa’yı bile çarmıha gerip öldürdüğünü gerine gerine söyleyen bu Yahudiler, (Kur’an’a göre bu teşebbüslerine başarılı olmadılar ve ona benzer birini astılar) o günlerde Roma’nın gücüyle bu cinayeti işlediler. 3 Temmuz günü de ABD’nin gücüyle Cenin şehrinde Cenin kampında yaşayan mültecilerden dördü çocuk olmak üzere 12 şehit, 20 ağır yaralı ve 120 yaralı Müslüman’a yardım olarak bizler, İsrail’i kınamakla yetiniyoruz. BM’lerde araştırmalarına devam edecek, sonunda kınama kararı alacak ama Birleşmiş Milletler’in beşli çetesinin başı kınamayı onaylamayacak. Neden onaylamayacak? Eskiden ayakların kaşınan yerlerine kına yakarlar, geçici olarak gidişmesini durdururdu. ABD ise halkı Müslüman ülkelerin ortasına, konuşlandırdığı jandarma karakolunun hep kaşıması ve kaşınması gerekir ki, iki taraftan da nüfusun azalması gerekir. Yazmakla, kınamakla, uyarmakla başarılı olunsaydı Ford arabalarının mucidi ve dünyaya ilk ihraç edicisi ve de o günlerde Amerika’nın en zengini Henry Ford’un yazdığı ve yayınladığı “Beynelmilel Yahudi” isimli eseriyle başarılı olurdu. Olamamış. Yahudiler, tarihin en eski milletlerinden olmasına rağmen İspanyol Çingenelerinin sayısı kadar bile olamamalarının sebebi, kendilerinden başkasını insan olarak kabul etmemeleri, doyumsuz hırs ve şiddet taraftarı olmaları nedeniyle hep kendilerini kırdırmışlar veya sürdürmüşler. Onlardan birkaçı: 1290 yılında İngiltere’de birçok Yahudi idam edildikten sonra geri kalanları sürgün edilirler. 1306’da Fransa’dan, 1370’te Belçika’dan sürülürler. 1380’de Çekoslovakya’dan sınır dışı edilirler. 1394’te geri gelen Yahudiler, tekrar sürgün edilirler. 1420’de Macaristan’da bir tek Yahudi kalmamak üzere sürülürler. 1444 yılında Hollanda’dan çıkarılırlar. 1492’de İspanya’dan sürülürler. 1510 yılında Rusya’dan çıkarılırlar. 1540 senesinde İtalya’dan sürgün edilirler. 1551’de Almanya’da sınır dışı edilirler. 1562’de Çekoslovakya’ya geri gelenler tekrar kovulurlar. 1582’de yine gizlice Fransa’ya sızanlar, tekrar ülkeden çıkarılırlar. 1744 yılında Çekoslovakya’ya gizlice girenler yeniden sürgün edilirler. 1919’da Ukrayna’dan çıkarılırlar. “Yahudi sorununun nihai çözümü”nü Alman Nazileri beş milyon Yahudi’yi öldürmede görürler. Yukarıda tarih ve adını verdiğim devletlerde içişleri bakanlıkları önce adres tespiti yapmış, maliye bakanlıkları çeşitli dalaverelerle mallarına el koymuş, Hıristiyanlarla ortak oldukları şirketler, Yahudileri şirketten kovmuş, işten çıkarmış... Beş milyonu öldürülmekten sonra artakalanları Filistin’e sürgün etmişler. Almanların yaptıklarını bilmeyen yok. Bütün bu devletlerden kaçabilenlerin tek sığınağı Osmanlı olmuş. 1940’lı ve ellili yıllarda Yahudi ve Hristiyanlara birçok haksızlık yapıldığını ileri sürenler şunu bilsinler ki; mağdurlara yardım elini uzatan Osmanlı, İslam’a göre hareket etmeye çalışıyordu. 1924’ten beri Türkiye’de uygulanan kanunlar, Avrupalıların kanunlarının tercemesidir. Dünyanın bütün mağdurlarına kucak açan Müslümanların birinci kıblesine saldıran Siyonistler, son sığınaklarına da saldırıyorlarsa kuzey kutbunda bile beyaz ayılar onlara sığınma hakkı tanımazlar. Rabbimiz, Yahudileri anlatırken hem onlara hem bize öğüt olsun diye şöyle buyurur: “Eğer iyilik yapar¬sanız, kendinize iyilik yapmış olursunuz. Eğer kötülük yapar¬sanız, kendinize (kö¬tülük yapmış olur¬sunuz).” (İsra Sûresi, ayet 7)