BİR KARASAKAL NASİHATİ!
Rivayet olunur ki; Karasakal hoca bir evde sohbet ediyormuş. Mevsim kış günü. Kara soba, gürül gürül yanarmış. Evin içi hamam kıvamına gelmiş. Yahu çok sıcak oldu demişler. Söndür oğlum şu sobayı demiş hocam. Acemi çocuk, sobanın ön tarafındaki hava deliğinden üflemeye başlamış. KARASAKAL hocam, Oğlum o kapağı kapat, kendi haline bırak. O kendi kendine söner. Sen iyice yakıyorsun, tutuşmuş soba üflemeyle sönmez deyivermiş. Geçenlerde, aklı erenlerin yanında bunu anlattım. Ve sordum. Ülkenin bugünkü siyasî atmosferi buna benziyor mu? dedim. Nasıl dediler? Yahu bir büyük partimiz, öbür büyük Parti'ye dava açıyor. Mahkemeler tutuklama yapıyor. Diploma iptali vs. Karşı taraf meseleyi Rejim sorunu olarak görüyor. Düz vatandaş aceba demeye başlıyor. KARASAKAL kıssasında olduğu gibi, üfledikçe tutuşuyor olmasın? İşin içine mahkemede girince. Eee, zaten Yozgat'ta bile diyenler oldu. Adamın 35 senelik diploması diyecek olanlar oldu. Eski soba devrini bilenler üflemeyle sobamı sönermiş dediler. Ben 80 ihtilal sonrası ilk seçimleri hatırlıyorum. Üç parti girmişti seçime. Evren askerin partisine oy istedi, seçime iki gün kala hemde. O parti sonuncu oldu. Demem o ki; Ülkemizde hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Pek çoğu eski arkadaşım olan ekibe demek isterim ki, Mevcut partiden partiye zıplamalar sizi aldatmasın. O işler sezonluk işler olabilir. Benden söylemesi. Hocam eski arkadaşım derken? der gibisiniz. Yahu ben yine yerimdeyim de, onların pek çoğu maddi açıdan sınıf atladı. Beni eski sohbet arkadaşı olarak hatırlıyor olabilirler. Şimdilerde yanlarına yakıştıramayabilirler. Bir zamanlar beni gördüklerinde, sokak değiştirenler olmuştu da. Her neyse. Herkesin pazarına hayırlı müşteriler. Bu yazıda, parti kelimesi geçse de, makalemiz politika içermez. Bizimki salt fikir beyanıdır. Bu böyle biline. Hoşça kalın.