BAYRAM

BAYRAM     Bizim kültürümüzde bayramların çok özel bir yeri vardır. O; birliktir, beraberlikte, sevinçtir, coşkudur, heyecandır. Akraba, eş-dost, komşu, ve tanıdıklar bir araya gelir. Hal-hatır gözetilir, çocuklar sevindirilir. Yenilir- içilir, sohbetler edilir. Akraba ziyaretleri, dost- arkadaş ziyaretleri... Sonuçta yaşama sevincimizi canlandığı güzel günlerdir bayramlar.     Bugün yeni bir Ramazan Bayramı'nın arefesindeyiz. Yarın bayram. Son iki yıldır  "salgın" sebebiyle bayramlar buruk geçti. Bayram gibi değildi,  hepimiz biliyoruz.      Bu bayram salgının etkisi hayli azaldığı için coşkulu bir bayram kutlayabilirdik. Bu defa da ekonomik kriz,can sıkıcı yokluk, yoksulluk millet olarak neşemizi kaçırdı.        Biz," benim işlerim, durumum iyi, sevdiklerim, ailem bir arada gerisinden bana ne" diyemeyiz. Diyemiyoruz zaten.       Güneş yükselmeden kuşluk yerine       Bir adam camiden döndü evine       Oturdu sessizce yer minderine               Kızı "Bayram" dedi, yalın ayaklı               Adam"Bayram" dedi, tam ağlamaklı.        Eli öpüldükçe içi burkuldu        Konuşmak istedi, dili tutuldu        Güç beka ağzından bir "off!" kurtuldu                Oğlu "Bayram" dedi, sırtı yamalı                Adam " he ya" dedi, gözü kapalı.                                      ( A. Karakoç)         İşte bu mısralar dilinden ve kaleminden dökülen şair( Abdurrahim Karakoç) ile aynı hayat görüşünü benimsemişiz. Onun için toplumcu, milli bir yaklaşımla olayları bakmak ana ilkelerimizdendir. Millet kan ağlarken gülüp- oynamak, çalıp söylemek " soysuzluğu" bizden uzaktır.      Biz, "Ya bayramlar bayram olsun kurtulsun               Ya takvimler cayır cayır yırtılsın."                                                         ( A. Karakoç)      diyenlerdeniz.      Ve bugün, yol parası bulamadığı için ailesinin yanına Bayrama gidemeyen binlerce üniversite öğrencisi varken... Çoluk çocuğuna bayramlık yeni elbise alamayan yüz binlerce aile varken... Evine bayram şekeri alırken, en ucuzunu bulmak için market market gezen eli öpülesi milyonlarca anne-baba varken, bayramı coşkuyla kutlayabilirsen gel de kutla.        Ama ben önce onların Bayramlarını kutlayacağım. Kader utansın, " bu suç bizim suçumuz, bu günah bizim" diyeceğim. Dik tutun başınızı, "size bu mahçubiyeti yaşatanları Allah bildiği gibi yapsın" diyeceğim.          Bu duygularla; akrabalarımın, arkadaşlarımın, dostlarımın, öğrencilerimin, şanlı Türk milletinin ve bütün müslümanların   Bayramlarını içtenlikle kutluyorum. Yüce Tanrı'm sevinç ve coşkularını artırsın. Herkesin ağzı tatlı, yarınları umutlu olsun. Mutlu Bayramlar dilerim efendim. .