Bayram: "Çiftçilerimiz üretim planlaması yaparken büyük endişeler taşımaktadır"

Yayınlanma: 26.03.2022 13:47 Güncelleme: 26.03.2022 13:47

Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, devletin tarım sektöründe üretimde risk ve belirsizlikleri ortadan kaldıracak önlemler alarak çiftçileri rahatlatacak adımlar atmalı uyarısında bulundu. Bayram, yaptığı açıklamada, "Üreticiye 'şu ürünü  ek, zarar etme ya da satamama gibi bir endişen olmasın' diyeceği bir modeli hayata geçirilmelidir. Artan girdi maliyetlerinden zorda olan Devletimiz Tarım sektöründe  üretimde risk ve belirsizlikleri ortadan kaldıracak önlemler alarak çiftçimizi rahatlatacak adımlar atmalıdır. Üreticiye “şu ürünü  ek, zarar etme ya da satamama gibi bir endişen olmasın”diyeceği bir modeli hayata geçirilmelidir. Artan girdi maliyetlerinden zorda olan çiftçilerimiz üretim planlaması yaparken büyük endişeler taşımaktadır. Bunun en büyük göstergesi ilimizde ve ülke genelinde şeker pancarı üretiminin azalmasıdır. Yaklaşık ilimizin 585 bin ton kotasının  280 bin tonunun ekimi için sözleşme yapılmamıştır. Girdi maliyetlerindeki elektrik, mazot, tohum, ilaç ve gübre fiyatlarında oluşan artışlardan dolayı üretim yapmakta zorlanan çiftçilerimiz devletimizden yardım beklerken, Tarım Bakanlığı’nın çalışmalarıyla kısa vadede “alım garantili üretim” sistemine geçilmesi bu zor günlerde büyük önem arzetmektedir. Çiftçi artan girdi maliyetlerindeki artışlardan dolayı üretim planlaması yaparken gelecek yıl burada ne üreteceğim? Ürünü kaça satacağım? Bu benim yaşam standardımı nasıl etkileyecek? gibi endişeleri olan çiftçiyi tedirgin etmektedir.  Sonuç olarak yıllardır üzerinde konuşulan gelir garantili üretim modeli planlı üretimi de bir şekilde içine alacak. Çiftçinin önünü görebileceği, devletin çiftçiden ne istediği, çiftçinin de devletten ne istediğini ön görebileceği bir model. Yani çiftçiye sen şu ürünü ek ve korkma zarar, satmama gibi bir endişen olmasın diyeceği normal piyasa şartlarında kârlı isen sen değerlendir. Ama oluşan piyasa şartlarından zarar göreceksen bunun arkasında devlet var diyebileceğimiz bir model ülkemizde tarımsal üretimin artması açısından büyük önem arzetmektedir. Gübre fiyatları düşmeli yada ÇKS kaydı olan üreticilerimize süspansiyon sağlanarak çiftçimiz desteklenmektedir. Gübre fiyatlarının düşmesi noktasında Sn. Cumhurbaşkanımızın öncülük ettiği, talimatları ile Tarım Kredi Kooperatifleri %30 civarında indirim sağlanmış 9.200 tl bandına kadar üre gübresi indirilmiş fakat sonrası tekrar 14.000 tl üstüne kadar çıkmıştır.  Baharlık ekim hazırlığı için gübre temini yapan çiftçilerimiz 9.200 - 14 bin TL civarı üre gübresi almak zorunda kalmıştır arada büyük fiyat farkları oluşmuştur. Bunun dışında Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan  hububatta girdi maliyetlerine destek olmak üzere dekar başına 50 TL bir destek ödemesi yapılacak olması nispeten nefes aldıracak. Ama girdi maliyetleri çok arttı. Girdi maliyetlerinin düşürülmesine başta elektrik,gübre ve mazot fiyatlarının düşürülmesine üretim açısından ihtiyaç var.  İnşallah devletimiz en kısa zamanda gerekli çalışmaları yaparak özellikle ilkbahar ekimlerinden önce çiftçilerimize bir nefes aldırır diye umut ediyorum.. Bunun en büyük göstergesi ilimizde ve ülke genelinde şeker pancarı üretiminin azalmasıdır. Yaklaşık ilimizin 585 bin ton kotasının  280 bin tonunun ekimi için sözleşme yapılmamıştır. Girdi maliyetlerindeki elektrik, mazot, tohum, ilaç ve gübre fiyatlarında oluşan artışlardan dolayı üretim yapmakta zorlanan çiftçilerimiz devletimizden yardım beklerken, Tarım Bakanlığı’nın çalışmalarıyla kısa vadede “alım garantili üretim” sistemine geçilmesi bu zor günlerde büyük önem arzetmektedir. Çiftçi artan girdi maliyetlerindeki artışlardan dolayı üretim planlaması yaparken gelecek yıl burada ne üreteceğim? Ürünü kaça satacağım? Bu benim yaşam standardımı nasıl etkileyecek? gibi endişeleri olan çiftçiyi tedirgin etmektedir.  Sonuç olarak yıllardır üzerinde konuşulan gelir garantili üretim modeli planlı üretimi de bir şekilde içine alacak. Çiftçinin önünü görebileceği, devletin çiftçiden ne istediği, çiftçinin de devletten ne istediğini ön görebileceği bir model. Yani çiftçiye sen şu ürünü ek ve korkma zarar, satmama gibi bir endişen olmasın diyeceği normal piyasa şartlarında kârlı isen sen değerlendir. Ama oluşan piyasa şartlarından zarar göreceksen bunun arkasında devlet var diyebileceğimiz bir model ülkemizde tarımsal üretimin artması açısından büyük önem arzetmektedir. Gübre fiyatları düşmeli yada ÇKS kaydı olan üreticilerimize süspansiyon sağlanarak çiftçimiz desteklenmektedir. Gübre fiyatlarının düşmesi noktasında Sn. Cumhurbaşkanımızın öncülük ettiği, talimatları ile Tarım Kredi Kooperatifleri %30 civarında indirim sağlanmış 9.200 tl bandına kadar üre gübresi indirilmiş fakat sonrası tekrar 14.000 tl üstüne kadar çıkmıştır.  Baharlık ekim hazırlığı için gübre temini yapan çiftçilerimiz 9.200 - 14 bin TL civarı üre gübresi almak zorunda kalmıştır arada büyük fiyat farkları oluşmuştur. Bunun dışında Sn. Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan  hububatta girdi maliyetlerine destek olmak üzere dekar başına 50 TL bir destek ödemesi yapılacak olması nispeten nefes aldıracak. Ama girdi maliyetleri çok arttı. Girdi maliyetlerinin düşürülmesine başta elektrik,gübre ve mazot fiyatlarının düşürülmesine üretim açısından ihtiyaç var.  İnşallah devletimiz en kısa zamanda gerekli çalışmaları yaparak özellikle ilkbahar ekimlerinden önce çiftçilerimize bir nefes aldırır diye umut ediyorum." dedi. 

Devamını Okumak İçin Tıklayınız