Bayram: Bugünün ve geleceğin üç stratejik alanı gıda, enerji ve su
Karaman Ziraat Odası Başkanı Mehmet Bayram, kuraklık, don ve artan maliyetler nedeniyle tarımda zorlu bir süreç yaşandığını belirterek bugünün ve geleceğin üç stratejik alanının gıda, enerji ve su olduğunu bu alanlarda daha fazla ortak akla, planlamaya ve dayanışmaya her zamankinden çok ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Bayram, Karaman’da bu sezonun zor geçeceğinin aylar öncesinden belli olduğunu belirterek, “2024 sonbaharında başlayan ve 2025 yılı boyunca süren şiddetli kuraklık, Nisan ayında yaşanan asrın don felaketiyle birleşince; üretim açısından son yılların en ağır dönemlerinden biri yaşandı. Şimdi önümüzde yeni bir ekim dönemi var. Bu süreci verimli ve planlı geçirmek zorundayız. Tarım ve Orman Bakanlığımız destek açıklamalarını sürdürüyor, ancak çiftçinin endişesi büyük. Çünkü girdi maliyetleri başta tohum, gübre, mazot ve enerji enflasyonun çok üzerinde artış gösteriyor. Kuraklık nedeniyle Karaman genelinde su sıkıntısı ciddi boyutlara ulaşmış durumda; birçok üretici bu yıl daha da ağır bir sulama sorunu yaşama endişesi taşıyor. Zaman her yönüyle hassas. Toprakları ekmeliyiz, çiftçiyi motive etmeliyiz, cesareti kırılanlara kol kanat germeliyiz. Gerçekten çok zor bir sezon yaşıyoruz. Ürünler arası denge bozuldu, pariteler gelecek yıl bambaşka seviyelere gelebilir. Karaman’da yaşanan don felaketiyle birlikte elma hasadının %90’ı daha başlamadan bitti. Mısır ve şeker pancarı hasatları sürüyor; ancak özellikle mısırda kuraklık ve aşırı sıcaklık nedeniyle büyük verim kayıpları yaşanıyor. Yeni sezonda çiftçinin kazancı, ürettiği mahsulden elde edeceği gelire bağlı olacak. Ancak girdi maliyetlerinin yüksekliği, çiftçinin kazancını eritiyor; öte yandan tüketici tarafında fiyatlar her geçen gün artıyor. Bu da bizi yüksek gıda enflasyonu ile karşı karşıya bırakıyor. Birçok ülke bu tabloyu çiftçiye verilen sübvansiyonlarla dengelemeye çalışıyor. Ancak mevcut durumda, denklemin hangi tarafına bakarsak bakalım, mutlaka kaybeden bir kesim var. Sonuç olarak süreç, gıda arz güvenliği açısından son derece kritik. Gıda tedarik zincirindeki bozulmalar, iklim değişikliği, afetler ve tarımsal girdilere erişimde yaşanan sıkıntılar, üretimi ve ihracatı tehdit eder boyuta geldi. Umut ediyoruz ki, tarımsal üretimin devamlılığını sağlayacak adımlar hızla atılır, devletimiz gerekli önlemleri uygulamaya koyar. Aksi takdirde, bu durumun faturası — üreticiden tüketiciye — herkes için çok daha ağır olacaktır” diye konuştu.