BAL TUTANIN PARMAĞI!
Sözün tamamını bilirsiniz. Bal tutan, parmağını yalar. Deyim midir, atasözümü bilmem. Atalarımız böyle demiş diye bilirim. Kastedilen manayı, her Türk bilir. Hem de o kadar çok bilir ki, hiç sormayın. Doğrumu peki? Ne doğrumu? Yahu bal tutan, parmağını yalamalı mı? Eee tuttuğu balın tamamını, cukka etmemesi için yalamalı bari. Tabi iki bu benim dediğim fetva mıdır? Asla değil elbette. Şimdi yaşım gereği tecrübem konuşacak. Genelde devlet işinde söylenir bu söz bizde. Daha doğrusu siyasette. Herkes mi yalar peki? Etrafındakilere bağlı. Yalatmayabilirler adama. Hatta parmağını yalamak yerine, avucunu yalatırlar. Bizim atalarımız da söz bitmez bilirsiniz. Evet, aynen öyle, avucunu yalarsın. Ben öyle avucunu yalayan pek çok mağdur bilirim. Fakat o parmağını yalayanlar öyle sinsi olurlar ki; Sen ben o işi yıllar yıllar sonra anlarız. Birde bakarsın ki, yürüyüş bile değişir. O işe kılıf için hemen şunu da söylerler. "Düven beygirinin ağzı bağlanmaz" . Şimdi düven nedir, beygir nedir, sap saman nedir? Bunları etrafta birilerine sorun. Veya Google amcaya sorun. O'nun bilmediği yok maşallah. Çünkü yeni nesil haliyle bilmeyebiliyor. O avucunu yalayanları ALLAH'ım kenara aldı derim ben bazen. Sen harama bulaşma diye. Ama onlar çoğu kez, parmağını yalayanların ihanetine uğradıklarını sanırlar. Politika bizde biraz Amerikan filmlerine benzer. On beş kişi tren soyarlar örneğin. Sırayla O 15 kişi, ikiye üçe düşer. En şaşkınından başlar eksilme. Ötekiler emri hâk vaki oldu sanır. Hâlbuki esas soygun, tren dışında devam eder. Her neyse. Bizde politika çok acımasızdır. Rakipler olmadık işler çevirirler. Hem kendi arkadaş rakipleri, hem karşıdaki rakipleri. Hatırlayın mazideki kaset kumpaslarını. Adamlar kendileri istifa etmek zorunda kaldılar. Son yıllarda güya kurtuluş yolunu da bulmuşlar. Her Umre, iki Umre arasını silermiş. Öyle değil mi hocam diye bana da onaylatmak isteyen oluyor. Bende yarım dakika adamın gözlerinin içine bakıyorum. Ve öyle değil diyorum, ilâve ediyorum. Çünkü Kuran-ı kerimde şöyle buyrulur. "Kim zerrece hayır işlerse onu görecek. Kimde zerrece şer işlerse oda onu bulacak". Diyorum. Bazen aklıma düşer. Aceba bu parmağını yalayanlar, bir parmağını mı yalar. Yoksa on parmağını birden mi yalar. Hâlbuki bana ne öyle değil mi? Ama olmaz. Hırsızın malı, şaşkının zihnini yorarmış. Son bir tecrübem şöyle. Bizde birisi lafa: Ucu kime varırsa varsın, bunu bulacağız diye başlarsa. Hepimize geçmiş olsun. Allah’ım memleketimizi beterinden korusun. O iş öteki Dünya'ya kaldı demenin Türkçesi budur. Ben bu yaşıma kadar bir örnek biliyorum. Özal rahmetli, kendi bakanını mahkemeye vermiş ve mahkûm ettirmişti. Onun da partisi battı her halde. Varsa da ben bilmiyorum. Kendinizi dost sandıklarınızdan korumaya çalışın. Hoşça kalın.