ATALARIMIZDAN...
O kadar harika sözler ederlerdi ki. Şimdilerde düşünüyorum da imreniyorum. Mektep medrese de görmemişler. Olsun. Hayatı okumuşlar birader. İşte buna kültür demişiz. Gayet net, anlaşılır bir şekilde söylenmiş sözler. Başlayalım mı? Geç bile kaldık. 1- "Gülmeye kınamaya gelmez. " Yâni? Hiç kimsenin acısına sevinme demek. Düşmanın bile olsa. Evet, can düşmanın bile olsa hiç kimsenin acısına sevinme. Hatta bunu açan bir söz daha. Gülme komşuna, gelir başına. Hak etmişse demi? Nereden bildik hak ettiğini? En iyisi biz ecdadın dediğini tutalım. Hiç kimseyi ama hiç kimseyi gülüp kınamayalım. 2- "Kara gün kararıp kalmaz. " Umut aşılamak diye bir şey varsa işte budur. Nice hayatlar bilirim. Elektrik parasını ödeyemediği için karanlıkta kalmıştı. Şimdiki imkânını söylersem okuyan hiç kimse inanmaz. Nereden mi biliyorum. Kendi söyledi. O zaman neymiş? Kara gün kararıp kalmazmış. Yeter ki yürü kulum densin. Peki, hangisi hayırlı? O daha belli değil. Varlıklı hâli hayırlı gibi duruyor değil mi? Hz Osman zenginliği olursa, hayırlı gibi durur. Ben onda birini bile kendime istemem meselâ. Çünkü uykuyu tüneği kaybederim. Örneğe yapışalım biz. Ne demiş kâinatın efendisi: ALLAH'IM MUHAMMED'İN AİLESİNE KİFAYET MİKTARI RIZIK VER. Nasıl? Bunun nasılı irdelenmez efendim. Çünkü bu dünyanın gördüğü ve daha da göremeyeceği en hayırlı insandır onu isteyen. Ne demek KİFAYET MİKTARI? Bizim ecdadımız şöyle tefsir etmiş: Az verip şaşırtma, çok verip taşırtma. Oldu? Hem de nasıl. Geçelim. 3- Allah uçamayan kuşa engin dal yaratır. İşte tam bir umut aşılama nasihati daha. Çiğ yumurtaya can veren Allah, neye kâdir değil ki. Keşke herkesin bir miktar köy hayatı olsa da; o çiğ yumurta ya nasıl can verdiğini görse. O tavuğun gurka geldiği haline şahit olsa. Altmışlarda Almanya'ya işçi sevkiyatı başlamıştı. Anadolu'nun (tabir caizse) ekmeğe muhtaç gençleri Akın ettiler gurbet ele. İki yıl sonra köyün cebi paraları insanları olarak döndüler. Almanya'da duymuştum. Hocam bizim çoğumuz köyün çobanıydık. Elimizdeki değneği attık ta geldik. Allah dalına göre nar verir, dağına göre kar verir denmiştir. Allah deldiği boğazı rızıksız bırakmaz. Yeter ki elden gelen gayret gösterilsin. Allah'a dayan, saye sarıl hikmete ram ol. Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol. Mehmet Akif Ersoy. Kabri pür nur olsun inşallah. Kalın sağlıcakla.