Aşka Adanmış Bir Ömür: Yûnus Gibi...

Yayınlanma: 23.12.2024 10:00 Güncelleme: 24.12.2024 09:00

Nefis gelip dadanmış; olsun ne fark eder, bizdeki yürek aşka adanmış!.. Ben Kul Kozâkî... Bendeki her söz aşk desenli; bendeki her muhabbet olsun diye bâkî. Hatâmız olur illâki. Fakat sürç ü lisan eder isek affola der, her sözü Yûnusça söyleriz. Hakîkat sırrına ermiş bir gönül ehli olarak, aşk dağının kırlarında dolaştım yıllar yılı ve hiçbir kulu incitmeden çektim tereyağından kılı. Bir de dert ehliyiz tabii... Her insanın bir yaşam gâyesi vardır. Benimkisi ise, yeryüzünde uzanabildiğim her eli tutmak ve var ise bir yarası merhem olmak; hem de dertlileri Lokman Hekim'e dahi muhtaç etmeden. Bir de dertlerini dermansız bilip karanlığa gömülenlere; Ey kul! Ye'ise yer yok ümit denen deryâda, silkin ve kendine gel! hitâbıyla karanlığa beyaz perde germek oldu hep işimiz ve şu koca dünyâdaki tek düşümüz. Bir de yırtmadık hiç mektuptaki pulu(!)... Tâ ki, adresini şaşırıp gideceği yere zamanında varsın diye. Hele hele, o mahçup kullar var ya?!... Asla hakir görmedik bir tekini bile. Şâyet görseydik, ortağımız olurdu bin bir çile. Bundan sebeptir ki, 'Gönül Dergâhı'na' serip çulu, dinler olduk mahzun kulu. İnsan?... Kim ola ki? İnsan dedikleri iki kemik bir tek deri... Şâyet açmaz ise aşkın çiçekleri, farkı yoktur bir kuru daldan ve anlamaz olur ne sarı, ne yeşil ne de aldan. Kâmil insan odur ki; nefse kamçı vurup, mürşidi önünde bağdaş kurup ve cümle hasım önünde dimdik durup yerer kötülük adına ne varsa. İki kolla tüm cihânı sarmalı... Fakat 'Nasıl?' derseniz; değerli kılmak için her bir ânı; fedâ etmek gerek aşka cânı, diye cevap veririz ey azîzan!.. Bütün bunca hitaptan mütevellid, sözümü Yûnusça söyledim her dâim. Bunun neticesinde, aşağıdaki şiir çıktı ortaya dostlar. Fazla söz sarf eyleyip zihinleri yormamak adına, hayata "YÛNUS GİBİ" bakmak için şiirin esrârıyla başbaşa bırakıyorum sizleri. Gönüllere şifâ ola... Tüm hakîkat sırlarına  Ermiş ola Yûnus gibi Aşk dağının kırlarına  Varmış ola Yûnus gibi Merhem ol ki her bir derde  Demesinler Lokman nerde  Karanlığa beyaz perde  Germiş ola Yûnus gibi Yırtma mektuptaki pulu  Hakir görme mahçup kulu  Gönül Dergâhı'na çulu  Sermiş ola Yûnus gibi Bil ki insan dedikleri  İki kemik bir tek deri  Aşk ağacın çiçekleri  Vermiş ola Yûnus gibi Gâhi nefse kamçı vurup  Gâhi önde bağdaş kurup  Hasm önünde dimdik durup  Yermiş ola Yûnus gibi Fedâ edip aşka cânı  Değerli kıl her bir ânı  İki kolla tüm cihânı  Sarmış ola Yûnus gibi Savrulmasın aşkın tülü  Ürkütmeden hiç bülbülü  Gönüllerden sevdâ gülü  Dermiş olan Yûnus gibi Hakk'a ada tüm varını  Dün geçti, düşün yarını  Bulup da Kudret Narı'nı  Yarmış ola Yûnus gibi Seremezsen nefsi yere  Tövbe gerek bin bir kere Çekinmeden gönüllere  Girmiş ola Yûnus gibi Sil at kalpten tüm kirini  Allah için sev birini  Her ân nefsin zincirini  Kırmış ola Yûnus gibi Örse de kader ağını  Yeşert sen hep aşk bağını  Gönle Dostlar Otağı'nı  Kurmuş ola Yûnus gibi Geçerken vefâ nehrini Yüklen dostun her kahrını  Hakk için hıllet mührünü  Vurmuş ola Yûnus gibi Kim tutar O'nun yerini  Bû'yum yapsam gül terini  Kâfirlerin defterini  Dürmüş ola Yûnus gibi Mazlûmun yaşını silmek  Mârifettir kadir bilmek  Aşk sırrını ilmek ilmek  Örmüş ola Yûnus gibi Çözemezsen aşk gizini  Sakın ha dövme dizini  Bıkmadan onun izini  Sürmüş ola Yûnus gibi Selâmlayıp Dolunay'ı  Gördüm üstündeki fayı  Sarı çiçeğe Mevlâ'yı  Sormuş ola Yûnus gibi 15 Aralık 2024 / Saat: 02.14  / Mersin  

Devamını Okumak İçin Tıklayınız