ÂŞIK GARİP VE HİKÂYESİ
Âşık Garip, 16.yüzyılda Tebriz yöresinde yaşamış bir halk şairdir. Erzurum, Kars, Halep gibi şehirleri gezip dolaştığı bilinmektedir. Deyişleri şiirlerinde sık kullanmıştır. Şiirlerini sade bir Türkçe ile yazılmıştır. Orijinal adı, "Hikâye- i Âşık Karib" olan Âşık Garip adlı halk/aşk hikâyesi onun adı etrafında teşekkül etmiştir. Bu bir aşk hikâyesidir ve olayın kahramanları Âşık Garip ve Şahsenem'dir. Bu halk hikâyesi Türk dünyasında yaygın olarak bilinen ve sevilen bir hikâyedir. 1923 yılında yazılan "Hikâye-i Âşık Garib" kitabının müellifi Kadı Asker Şerif Mehmet Molla Efendi'dir. Prof. Dr. Fikret Türkmen "Âşık Garip" adlı eserinde bu hikâyeyi incelemiştir. Âşık Garip Hikâyesi, Ermeni yönetmen Servet Paraçonov tarafından aynı adla beyaz perdeye aktarılmıştır. Sözü Âşık Garip'in ünlü şiirlerinden birisiyle bitirelim. İşte geldim gidiyorum Şen kalasın Halep şehri Çok nan ü nimetin yedim Helal eyle Halep şehri Sana derler Arabistan Güzellerin çeşm- i mestan Yeni haber geldi dosttan Durmak olmaz Halep şehri Çok Garipler sana gelir Gelir de eğlenir kalır Her kişi muradın alır Şen kalasın Halep şehri Âşık Garip düştü yola Hızır yardımcısı ola Gözüme göründü sıla Şen kalasın Halep şehri Görüyorsunuz değerli dostlar, 16. yüzyılda yazılmasına rağmen şiirde ne kadar yalın bir Türkçe kullanılmış.