ADAM...

Adam diye kime denir? Ayağı iki olup, gözleri önde olanamı denir? O kadar da değil diyorsunuz belli. Bence de değil. Adam diye; Fakiri hakir görmeyene denir demek istiyorum. Bu kadar mı? Değil elbette. Adam diye; Kul hakkı, dul hakkı, yetim hakkı gözetip, kursağında bunlardan zerre bulunmayana denir bence. Adam diye; Kıldığı namazdan sonra, bende ne kadar peygamber ahlakından kırıntı var deyip, iki damla göz yaşı dökebilene dense gerek. Adam diye; Kamu malı yemeyi, ateş yemekle eş tutan, helâl süt emmiş er ve hanım kişilere denir arkadaş. Adam diye; Rüşvetin adını hediye koymayan, Dile geleni demeyen, Ele geleni yemeyen, Kılı kırk yararcasına emeği ile rızık temin eden, has kullara denir diye inanıyorum. Adam diye; Kibirsize denir. Adam diye; Vakarlıya (Onur sahibine) denir. Adam diye; Vicdanına sorup, onay alamadığı her şeyi günah bilen hanım ve er kişilere denir. Adam diye; Yaralı bir serçeyi görünce bir adım bile atmayıp, o acıyı dindirmek için koşturan vicdan sahibine denir. Adam diye; Çevresini, kendi misafir odası kadar temiz tutan ve parkı kirletmeyene denir. Adam diye; Vakıf denince titreyen ruhun sahibine denir. Adam diye; Hayır, konuşan, olmadı susan bahtiyarlara denir. Adam diye; İnsanların hayırlısı, insanlara faydalı olanları, düstur edinene denir. Adam diye; Kendi ölse bile adını yaşatabilen, Kendi öldüğü halde, namı yaşayan ve hayırla yâd edilen ADAM'A denir. Benim bildiğim bileceğim budur. Sağlıcakla kalın.