Konumuz: DEPREM A.H. Külahçı; "Evet Deprem Ülkemizin Kaderi Ama Kederin Boyutu Bu Kadar Büyük Olmayabilir"
*Karaman Yakın Zamanda Hem Sanayi Ve Hem De İkamet Olarak Yeni Göçler Alacağını Tahmin Ediyorum. Acilen Kent Planlamasının Yapılması Gerekmektedir”
Haber-Röportaj: Yasemin Küçükcicibıyık Öyle tarifsiz bir acının içindeyiz ki ne söylesek eksik kalıyor. Bu günleri atlatmak elbette kolay değil, ancak ülke olarak bu acıyla yola devam etmek zorundayız. Bu zor süreçte herkes üzerine düşeni, elinden gelenin fazlasını yapmaya çalışacak. Buna çok ihtiyacımız var. Bu süreçte tüm kamu kurum ve kuruluşlarının , STK’ların yapacağı farkındalıklara ihtiyacımız var. Birbirimizi doğru anlamaya doğru odaklanmaya ihtiyacımız var. Depremi bilime sığınarak anlamaya çalışacağız, fikir üreterek, konuşarak, bilgimizi paylaşarak ve depremi hep gündemimizde tutarak anlamaya, anlatmaya çalışacağız. Evet konumuz deprem! Uyanış Haber olarak bugünden itibaren deprem ve düşündürdüklerini sormaya, sorgulamaya devam edeceğiz. İlk konuğumuz Karaman Bayındırlık ve İskan eski Müdürü Mimar Ahmet Hamdi Külahçı... Külahçı ile depremi, düşündürdüklerini ve Karaman’ı konuştuk. Sayın Külahçı ilk sorum depremle birlikte hepimizin merak ettiği bir soru... Evlerimizin depreme dayanıklı olup olmadığını nasıl öğreneceğiz? Bir vatandaş olarak bu konuda kime güveneceğiz? Ahmet Hamdı Külahçı: Öncelikle vefat edenlerimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Sizin de söylediğiniz gibi bugünlerde en çok soru: Evim depreme dayanıklı mı? Bunun için deprem dayanıklılık testlerinin yaptırılması önerilir. Uzman bir ekibin evin kolonlarını, zeminini, tabliyesini, kirişlerini ve duvarlarını detaylı bir şekilde incelemesi gerekiyor. İlk olarak binanın kolonlarının ve kirişlerinin kontrol edilmesi gerekmektedir. Kolon veya kirişlerde çatlak, burkulma, kırılma olması. Bina pencere ve kapı köşelerinde 45 derecelik çatlaklar olması. Bodrum katta rutubete bağlı korozyon olması. Binaların sağlam veya hasarlı olması hakkında yapılan bu gözlemler az da olsa bilgi verir. En önemlisi zemin katlarda, iş yerlerinde bilinçsizce kesilen kolonlardır. Böyle bir kolon kesme var mı yok mu? Statik projeyle birlikte kontrol edilmesi gerekiyor. Kolonların kesilmesi binaların depreme dayanma ihtimalini tamamen ortadan kaldırıyor. Bir binanın sıvası dökülmüş veya çatlamışsa o sıva tamamen temizlenerek betonarmeye ulaşılmalı. Kolon ve kirişlerde çatlama, burkulma, kırılma, Demirlerin açığa çıkması, yamulması gibi durumlar yoğunsa riskli yapı olduğu anlamına gelebiliyor. Bu gibi durumlarda hasarın yoğunluğu az ise (1-2) kolon olduğu durumlarda kolonların güçlendirilmesi binanın depreme hazır hale gelmesi için yeterli olabiliyor. Bunlarda dikkat edilmesi gereken husus, kolon-duvar veya kiriş-duvar birleşim yerlerinde oturmadan mütevellit ayrışma olması önemli fakat kolon kiriş tabliye çatlağı kadar önemli değildir. Sıva çatlağı da aynı şekildedir. Önemli olan bir binanın taşıyıcı unsurlarında çatlama burkulma veya kırılma olmamasıdır. Bir evin depreme dayanıklılığından tam olarak emin olmak için uzman kişilerce Kolon kiriş beton taşıyıcı unsurlardan karot numunesi alınır, beton sınıfı tespit edilir. Demir döşemeler için röntgen alınır. Bu veriler ışığında performans analizi uzman kişiler tarafından hazırlanır. Bu sonuca göre güçlendirme veya riskli yapı olması halinde yıkımına kadar gidilir. Bizim yapmamız gereken en önemli hususlardan birisi de fay hattının sorgulanmasıdır. Karaman Allah’a şükür fay hattı üzerinde değildir. Bu durumda bina yaşı önemli midir sayın Külahçı? Ahmet Hamdi Külahçı: Binaların yaşı da deprem için önemli kriter olarak değerlendirilebilir. Özellikle deprem yönetmeliğinin değiştiği 1998 ve 2007 tarihleri ile yeniden değerlendiği 2018 tarihlerine dikkat etmek gerekir. 1998 tarihinden önce yapılan yapılar ve 2007-2018 tarihinden sonra yapılan yapılar arasında deprem yönetmeliğine göre statik hesaplar değişmiştir. Yine de binanın eski olması dayanıksız olduğu anlamına gelmiyor. Ancak son yönetmeliğin istediği verileri karşılamayabilir. Peki bir evin depreme dayanıklı olup olmadığı nasıl anlaşılır? Ahmet Hamdi Külahçı: Bir evin depreme dayanıklılığı gözlemsel olarak anlaşılmaz. Bina 2007-2018 tarihlerinden sonra yayınlanan deprem yönetmeliğine göre hazırlanan projelere uygun yapılmışsa teknik elemanlarca gerekli denetimi sağlanmışsa yapı kullanma izin belgesi alındıktan sonra da yapıda herhangi bir değişiklik yapılmamışsa fay hattının tam üzerinde de değilse sorun yoktur rahatça kullanılabilir. Dikkat edilecek hususlar ise şu şekilde sırayabiliriz: Kolon ve kirişlerde çatlaklar, burkulma, kırılma olması. Bina pencere ve kapı köşelerinde 45 derecelik çatlaklar olması. Bodrum katta rutubete bağlı korozyon olması. Bodrum katın yapısı ve sayısı. Tasarım hataları. Peki kaç katlı binalar depreme dayanıklıdır? Ahmet Hamdi Külahçı: Bu sorunuza şöyle cevap vermek gerekir, binanın kaç katlı olacağı; Bölgenin jeolojik etüt raporlarına ve jeofizik raporlarına göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Ülkemiz deprem bölgesidir. 45 il ve 110 ilçe fay hattı üzerindedir. Kat sayısı ne kadar az olursa bina o kadar güvenlidir. 4-8 katlı binalar deprem yüküne maruz kalıyor. Depreme dirençli yerleşim sahası yapılacak yerlerin Jeolojik etüt raporu ve jeofizik raporlarına göre belirlenmesi gerekir. Burada hemen araya girip Karaman’ı sorayım o zaman... Karaman’ın hep sağlam kaya zemin üzerinde yer aldığı söylenir. Açıklamanıza Karaman ile devam edecek olursak, Karaman depreme dirençli bir yerleşim sahası üzerinde midir? Ahmet Hamdi Külahçı: Güzel bir soru. Karaman’ı ele alacak olursak; Karaman zemin sınıfı ZA/ZB. Kaya. ZC kırıklı oluşmamış kaya. ZD kil çakıl kum. ZE/ZF balçık sınıflarındadır. Bugüne kadar yapılan etütler sonucu, Karaman için taşıma gücü en düşük yerler 1,65 kg/cm2 ile Larende, Yenişehir, Sümer mahalleri ve Mut yolu üzerinde gözlemlenmiştir. Buralarda da yoğunlukla kum oranı ve çakıl oranı fazladır. İlimizde taşıma gücü 1.20kg/cm2 nin altında bulunan yerleşim yeri yoktur. Yine de ben yetkili olsam demiryolunun kuzeyinde hiçbir şekilde yapı yapılmasına ve imar planı yapılarak yerleşime açılmasına müsaade etmezdim. Taşıma gücü 1,20 kg/cm2 altında olan yerleşim yerlerinde zemin iyileştirme yapılmadan inşaata başlanılmaması gerekmektedir. Karaman deprem riski en düşük iller gurubunda bulunması sebebiyle, iç göç alacak iller arasında da yer alıyor. Karaman için yeni bir kentleşme planından nasıl söz etmeliyiz sayın Külahçı? Ahmet Hamdi Külahçı: Yasemin Hanım sizinde dediğiniz gibi Karaman deprem riski açısından en düşük ildir. Akçaşehir beldemizdeki çok kısa bir fayımızın haricinde fay hattımız yoktur. Hafif sarsıntılar mutlaka olacaktır. Civar illerin deprem etkileri burada da hafif şiddetle hissedilecektir. Yapı stoğumuz %90 bunları sıkıntısız göğüsleyecek şekildedir. % 10 luk kısmı mühendislik hizmeti görmemiş denetim hizmeti görmemiş yapılar olarak değerlendiriyorum. Bu nedenle bölgenin yakın zamanda hem sanayi ve hem de ikamet olarak yeni göçler alacağını tahmin ediyorum. Acilen kent planlamasının yapılması gerekmektedir. Yerleşim alanı olarak Küçük Sanayi sitesinin kentsel dönüşümle buradan kaldırılması ile beraber yeni yerleşim sahası ve akabinde Atayurt ve Mara yollarının etrafları kentleşme alanı olarak değerlendirilmelidir. Üniversitenin de bu bölgede olması avantajdır. Küçük sanayinin şu anda yapımı devam eden projelerle beraber organize sanayi bölgesine kadar genişletilmeli, ilave organize sanayi bölgeleri yapılarak üretimin yönünü ilimize çekmemiz gerekmektedir. Bunlara ilaveten acilen serbest bölgenin Karaman’da kurulması gerekmektedir. Limanlara yakınlık demiryolu, karayolu gibi lojistik hizmetlerin ilimizde rahatlıkla görülebileceği büyük avantajdır. Sayın Külahçı Karaman ile ilgili önemli açıklamalarda bulundunuz. Son olarak şunu da sormak istiyorum. Kuralların uygulanması çok mu zor? Kuralların uygulanması neden bu kadar zayıf? Ahmet Hamdi Külahçı: Asıl meselemiz budur Yasemin Hanım... Kuralına uygun yapı yapmak zor mudur? Hiç zor değil bilakis çok da kolaydır. Bakınız binayı kurtaran 3 şey vardır. Bunlar zemin, demir ve beton. Nervürlü demir ve hazır beton kullanımı 1999 depreminden sonra yaygınlaştı. Beton dayanımı C20 den düşük betonlu binaların riski daha fazladır. 2018 deprem yönetmeliği ile en düşük Beton Sınıfı C25 olarak belirlenmiştir. Statik açıdan kolon ve perde uygulamalarında doğru yöntemler seçilmeli.Simetrik boyutlandırmalıdır. Yine yüksek katlı yapılarda radye temel çözülmesi, yüksek katlı yapılarda sismik izolatör ve kısa kolon kullanımı gibi tasarımsal etkenler yapıyı depreme karşı güçlendirmektedir. Son depremde gördüğümüz bodrumsuz binaların sağlam olsa bile yan yattığını, bodrumlu binaların daha rahat ayakta durabildiği tespit edilmiştir. Toprak altında ne kadar fazla kat var ise bina o kadar güçlüdür. Yapı Denetim Yönetmeliği ile beraber yapılar denetlenir oldu ve inşaatlar projesine göre yapılmaya başlandı. Burada en önemli husus fay hattının geçtiği yerler, bu hatlar bellidir. Buraların imarı durdurulmalı, imar planında acilen boşaltılmalı, imarına izin verilmemeli yeşil alan, rekreasyon alanı gibi yapısız alanlara çevrilmelidir. Fay hattının tam üzerinde ne kadar sağlam bina yapsanız da o bina hasar görecektir. Toparlayacak olursak önem taşıyan unsurlar; Binanın bulunduğu yerleşim yeri, zemin cinsi, taşıyıcı sistemi, betonarme karkas, çelik karkas, yığma veya ahşap diyebiliriz. En dayanıksız yapı yığma yapılardır. Deprem yönetmeliği, 1947 1953 1961 1968 1975 1998 ve 2007 yıllarında 7. Kez güncellenmiştir. En son 18 mart 2018 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanarak 1 ocak 2019 tarihinden sonra yeni deprem yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Tüm ülkedeki yapılar bu yönetmeliğe göre yapılmaktadır. Deprem yönetmeliğine göre taşıyıcı sistemi yapmak binanın görsel boyutundaki diğer yapı malzemelerinden daha ucuzdur. Bugün seramiği, mobilyayı ucuz yapabilirsin fakat taşıyıcı unsurlarda iktisat yapamazsın. Kıymetli görüş ve önerileriniz için teşekkür ederim. Son olarak söylemek istedikleriniz nelerdir? Ahmet Hamdi Külahçı: Kurallara uymak, bilime kulak vermek ve ahlaklı olmak önemli. Evet deprem ülkemizin kaderi ama kederin boyutu bu kadar büyük olmayabilir. Yasemin Hanım size ve Uyanış Gazetesi’ne depremi konuşma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ederim. Allah yüce milletimizi bir daha böyle bir felaket yaşatmasın.