22/EYLÜL/2025 SAAT 08.45
Şükür kavuşturana. Okulum başlıyor beyler. Abi ne bitmez tatilmiş bu. Yaklaşık seksen saat var. Üçü okuyacağım bu sene. Daha bitmedi mi diyenlere duyurulur. Şimdi unuturum. Buradan tüm KMÜ öğrencilerine, doyuruyorum. Arkadaşlar gelmeye başlamışlar. Çoğunluk trenle geliyor. Mustafa amca trendeyim beni al deyin kâfi. Hatunla beraber yollarda oluruz. Bazen dolmuşlar iki bavul olursa almıyorlarmış. Okulun önünde ki park alanını bile özledim inanın. Hocalarımı, arkadaşlarımı yine öyle. Abartıyorsun demeyin. Yirmili yaşlarda belki özlenmez. Ama bu yaşta iple çekiliyor. Bazen okulda hocalarıma da söylüyorum. Burası benim için oksijen çadırı diye. Yeni dersler konmuş bu sene. Mantık var meselâ. Tasavvuf gelmiş tasavvuf. Kaynağından öğreneceğim inşallah. Çok renkli dersler işleyeceğiz gibi. Öğretmenlik dersi yine var. Yalvarıyorum, abi bu saatten sonra benden öğretmen falan olmaz diyorum. YÖK ün emriymiş. Birde seçmeli demiyorlar mı? İşte o zaman kendimi tutamıyor katıla katıla gülüyorum. Seçmeli ama zorunlu üstelik. Nasıl ama? İşte uğruna canımı verebileceğim kutsal ülkem Türkiye’m. Hem fren çekik, hem gaza basılıyor. Olsun. Böyle arızalı işler olmazsa, ülkeden şüphe ederim. Bu YÖK kırk yıldır var. Her iktidar gelirken YÖK ü kaldıracağım diye gelir. İşte bu kadar kalkıyor. Bulduk yitirmezsek diye bir söz var bizde. Yitirmeyiz inşallah. Bu üçüncü senemde rektör beyle de tanışmaya çalışacağım. Yahu koskoca fakülte bitecek. Yakın mesafeden rektör görmeden olur mu? Gerçi ben ilk dekanı da iki yıl önce gördüm ama. Olsun, birde rektör görmek istiyorum. Bu sene olmazsa seneye olur. Ders kitaplarımı ayrı bir dolaba koyuyorum. Kıyamam onlara. Kalemlerim silgim hazırlar. Ömrümde ilk defa 07 hazır uçlu kalem kullanıyorum. Geçen yıl almıştım. Tek sorun, ucu bitince yenisini denk getirip takmak. Bana müsaade. Hatırat okuyorum. O bitmesi lazım. Hocalarım tatilde ne yaptınız diye soruyorlar. Bir şeyler söylemek lazım değil mi ama. Kendinizi dost sandıklarınızdan korumaya çalışın. Hoşça kalın.