20. YY İLK ÇEYREĞİNDE KARAMAN EKONOMİSİ
Sapancalı Hasan Hüsnü’nün Karaman kitabında önemli bir konu da Karaman ekonomisidir. Sapancalı’nın ziraat, üretim, ticaret, zanaat-meslek ana konularında oluşturduğu kayıtlar (Sapancalı, 1922: 56-61), resmî belgelere dayandığı için son derece önemlidir. Ayrıca o resmî belgeler günümüze gelemediği için ya da erişilemediği için Sapancalı’nın bilgileri bir kat daha önemlidir. Sapancalı’nın Karaman ekonomisi hakkında verdiği bilgiler; “1922 yılında Karaman’da tarım, hayvancılık, üretim, ticaret nasıldır, Karaman’da hangi meslekler vardır, Karaman haftalık ya da günlük pazarlar nerelerdedir?” sorularını yanıtlayacak içeriktedir. Bu yazıda sırası ile Sapancalı’nın Karaman ekonomisi için açtığı konuların diliçi çevirisi verilecek sonra değerlendirmesi yapılıp sonuca bağlanacaktır. Zirâ’at dilici çeviri Karaman, genellikle bir çiftçi şehridir. Ancak ziraat işleri modern yöntemlere dayanmamaktadır. Halen ilkel yöntemlerle ziraat yapılır. Çoğunlukla karasaban kullanılır. Bazı çiftliklerde Avrupa ziraî aletlerinden pulluk, orak (buğday derme) makineleri, kalbur (harman) makineleri kullanılmaktadır. Toprağın verimliliğine gelince mevsim ve şartlar uygun olduğunda en iyi tarlalar bire on-on beş vermektedir. En çok ekilen ürünler şunlardır: Buğday, arpa, çavdar, ikinci derece mısır, fasulye, nohut, mercimek, burçak, afyon, soğan, patates, haşhaş. Sebze üretimi Karaman ilçe merkezinde, Aladağ ve Avgan nahiyelerinde her türden sevze yetiştirilir. Şehirdeki bahçıvanlar (sebze üretenler) bu üretimden gerektiği gibi yararlanamazlar. Çünkü önce Adana bölgesinin sebzeleri şehre akın eder. Sonra Avgan’ın sebzeleri devreye girer. En son Karaman sebzeleri yetişir. Kavun karpuz peynir Karaman toprağında kavunun enva-i (binbir) çeşidi çıkar. Çoğunlukla diğer şehirlere ihraç edilir. Karpuz da şehirde çok çıkar. Peynir, yağ da her köyde bolca yapılır ve şehre getirilerek satılır. Üretilen peynirin büyük miktarı Konya’da satılır. Buranın en iyi peyniri Divle peyniridir. Ziraat metin çözümleme Sapancalı, Karaman Ziraat Müdür Faruk Bey’in Maden İdaresine hazırladığı kitaptan aldığı bilgilerle Karaman ekonomisini yazmıştır. Karaman’da bir çiftçi şehridir. Tarım geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Birkaç çiftlikte modern pulluk, orak makinesi (buğday deren makine) ve kalbur (harman) makinesi vardır. Karaman toprakları verimlidir. Karaman’da yaygın ekilip kaldırılan tahıl ürünleri; buğday, arpa, çavdardır. İkinci derecede mısır, fasulye, nohut, mercimek, burçak, soğan, patates ve haşhaş ekilir. Hem Karaman’da hem de Aladağ ve Avgan bölgesinde her türlü sebze üretimi yapılır. Karaman’a ilk sebze Adana’dan, sonra Avgan köyünden gelir. Buraların sebzeleri biterken Karaman sebzeleri çıkmaya başlar. Karaman’da her türlü kavun çıkar ve bunlar çok lezzetlidir. Çoğunluğu diğer şehirlere satılır. Karpuz da çok yetiştirilir. Karaman peyniri özellikle Divle peyniri çok meşhurdur. Karaman’ın hemen hemen tüm köylerinde peynir üretimi yüksek düzeydedir. Karaman peyniri çoğunlukla Konya’ya götürülerek orada satılır. Evcil ve yabani hayvan diliçi çeviri Karaman’da sayıca en çok beslenen hayvanlar koyun, keçi ve tiftik keçileridir. Zengin fakir fark etmez bir evde en az 15 davar bulunur. Bundan başka camız, sığır, katır, eşek, at, beygir da Karaman’da çokça bulunur. At meraklıları eskiden çokmuş ancak şimdi azalmıştır. Özel at ve diğer hayvan yetiştiriciliği, bilimsel yöntemler kullanarak hayvan beslemek ve eğitmek Karaman’da yaygın değildir. Sınırlı sayıda kişi, Karaman’da at yetiştirme işiyle uğraşır. Yoksul davar sahipleri ilkbaharda sürülerini alarak mahalle aralarında gezdirerek otlatırlar sonra da belediye meydanını bir harman gibi çevirirler ve orada satarlar. Hayvan satıcılığını her zaman kadınlar yapar. Anadolu dağlarında hangi yabani hayvan var ise Karaman dağlarında da bunlardan bulunur. Ayı, domuz, kurt, tilki, çakal, tavşan, geyik, kalemli kirpi, Karaman’daki yabani hayvanların başlıcalarıdır. Bir Senelik Mahsûlât İstatistigi Bugday: 5.000.000 Arpa: 2.500.000 Çavdar:150.000 Mısır: 100.000 Fasulye:30.000 Nohud: 60.000 Mercimek: 60.000 Burçak: 50.000 Yaş meyve:1.000.000 Ceviz: 5.000 Üzüm: 750.000 Pekmez: 100.000 Tütün: 10.000 Afyon: 500.000 Sogan: 50.000 Patates: 100.000 Pamuk: 5.000 Tereyagı: 50.000 Peynir: 60.000 Yün ve yapagı: 150.000 Tiftik: 5.000 Bal: 4.500 Kereste (m3) :2.000 Ölçü birimi kıyyedir. Kıyye, 1.3 kg’a karşılıktır. Ticâret dilici çeviri Karaman ticarette ilerlemiş bir şehirdir. Ermenek, Mut, Silifke, Bozkır, Karapınar, Konya arasında en önemli ticaret şehridir. Adan yolu kapalı olduğunda Silifke ve Taşucu ile diğer şehirler arasında özellikle Konya için Karaman transit hizmeti görmektedir. Karaman Silifke Şosesi (taş yol) tamamlanınca Karaman’ın ticari önemi bir kat daha artacaktır. Ziraat, ticaret ve emniyet alanında ticareti daha fazla genişletmek amacıyla seferberlik döneminde Tartanzâde ve ortakları 20.000 Osmanlı Lirası sermaye ile millî banka kurmuş. Şirketlerin kurulması ve gelişmesi yalnız sermaye ile olmaz, ekonomi uzmanı kişiler de bu alanda gereklidir. Atılgan tüccarlar iş ve faaliyetlerinde en ince noktaları, zarar gelecek yönleri önceden düşünür, tespit eder, nedenlerini bulur. Ancak Tartanzâde’nin şirketleri böyle değildir. Bundan dolayı kısa zamanda diğerleri feshedilerek ortada yalnız milli banka ile Tartanzâdeler şürekâsı kaldı. Millî bankanın şimdiki sermayesi 40.000 Osmanlı Lirası var ise de büyük ticari işlerle uğraşmayarak farklı fiyatlarla borç para vermek ile meşguldür. Tartanzâde ortaklığında arkadaşları az ve birlik içinde olduğundan bugün toptancılık ve perakendecilik alanında ticaretlerine devam ediyorlar. Genel harpten (I. Dünya Savaşı) önce en ufak bakkal, aşçıdan yüksek ticarethanelere kadar bütün ekonomik faaliyetler Ermeniler ve Rumlar elinde iken bir uyanma sonucu bugün genel ticareti Müslümanlar ellerine almış durumdalar. Bununla birlikte esnafın milli duyguları pek noksandır. O kadar asker, şehit çocukları, kimsesiz yetimler dururken hocası, hacısı, efendi geçineni bile Rum ve Ermeni çocukları ile gençlerini işyerlerinde istihdam ederler. İstisnalar da var tabi. Bunun çok sakıncası vardır. Çünkü memlekette genel ahlak iyice çökmektedir. Bugünkü esnaf, ölünce yerlerini alacak çocuklarının sermayelerini zevk ve eğlence yolunda harcayacağından korkar. Bu noktada açık gözlü Rum ve Ermeni çocukları da bu dükkanlara hazır sahip olacaktır. Karaman’da toptan ticaret azdır. Küçük esnaf mallarını Adana, Mersin ve Konya’dan tedarik eder. Karaman’ın ithalat ve ihracatı kayda değer ve önemli bir yerdedir. Karaman Ticaret Odasının 28 Mart 1922 tarihli ve 19 numaralı resmi istatistiğine göre ilçenin ithalat ve ihracat rakamları aşağıdaki aşağıdaki gibidir. Karaman’ın ithal ettiği ürünler (kg) Kahve: 15.000 Şeker: 150.000 Çay: 1.000 Pirinç: 30.000 Sabun: 120.0000 Zeytin yağı: 7.000 Gaz yağı (Sandık):: 200.000 Lira Karaman’ın ihraç ürürnleri Buğda, arpa, deri, yapağı, tiftik, afyon sakızı, nohut, cehrî, kuru üzüm Burada listelenenler dışında Karaman’dan çokça koyun, keçi, yağ, peynir, yumurta, mazı, av derileri, kereste, balmumu ihraç edildiği herkes tarafından bilindiği halde ticaret odasının tespit edememesi de ilginçtir. Ticaret metin çözümleme San’at (Zanaat) dilici çeviri Karaman’da belli başlı bir zanaat yoktur. Yalnız Kızıllar köyünde öteden bu yana halıcılık sanatı vardır. Kırşehir ve Maden halıları ile rekabet edecek derecede ileri gitmiştir. Bu halılar çoğunlukla içeride kullanılmakta, az da olsa dışarı çıkarılmaktadır. Sıdırva (Sudurağı) köyünde de iyi kilim dokunur. Kundura, potin, çizme yapan Müslüman ustaların çoğu yabancıdır. Yerli ve genç ustalar da yetişmektedir. Köşker denilen yemenici esnafı Karaman’da çoktur. Bu ustaların çırakları hep Türk’tür. Karaman’daki bunlardan başka birkaç demirci, bakırcı, marangoz ve bir de sobacı vardır. İ’mâlâthâne ve Fabrika dilici çeviri Kasaba içinde eskiden debbağhane açılarak ve epey zaman işlemişken ustasızlıktan bugün sönmüştür. Kasaba yakınlarında bir un fabrikası vardır. Bu değirmen oldukça iyi işliyordu. Ancak Konya (Delibaş) İsyanı sırasında bazı isyancılar, kayışlarını çalıp götürmüşler, yerinde kayış bulunamadığından şimdi değirmenden tam verimlilikte çalıştırılamıyor. Karaman pazarları Karaman’da belirli pazar günleri yoktur. Köylü hemen hemen her gün üzüm, peynir, yağ, meyve, sebze, odun ve kömür getirip satar. Bir tek perşembe günleri hayvan pazarı kurulur. Değerlendirme Karaman’da ilkel ve geleneksel yöntemlerle tarım yapılmakta ise de bazı çiftliklerde dönemine göre Avrupa tarım araç gereçleri kullanılmaktadır. Karaman’da en çok koyun ve keçi yetiştiriciliği vardır. Bunun yanında camız, sığır, eşek, katır ve at da yetiştirilir ve kullanılır. Karaman’da geçmişte yaygın olan at yetiştiriciliğinde şimdi sınırlı sayıda insan kalmıştır. At yetiştiriciliğinde bilimsel yöntemler Karaman’da bilinmez. Karaman’da yoksul insanlar ellerindeki küçük sürüleri mahalle aralarında otlatarak yetiştirmeye çalışırlar ve bunları da belediye meydanındaki pazarda satarlar. Sapancalı’nın verdiği bilgiler ışığında bugün Karaman yaş sebze ile meyve üretim ve ticaretinde önemli bir yere sahip Avgan köyünün, sebze ve meyvecilikte tarihi bir kökene sahip olduğu anlaşılıyor. Göksu boyundaki köylere göre Avgan köyünün sebze ve meyvecilikte adının önde olması ilginçtir. Kapsamlı ve ayrıntılı bir araştırma yapılsa Avgan köyünün yaş meyve ve sebze üreticiliği, daha eskiye gittiği tespit edilebilir. Günümüzde özellikle Süleyman Hacı köyü kavunlarının çok lezzetli ve tatlı olduğu hesap edildiğinde geçmişte Karaman kavunlarının bölgede adını çok iyi duyurduğu anlaşılıyor. Sapancalı’nın verdiği bilgilerden ortaya çıkan tabloya göre çarşısı, nüfusu ve kamu kurumları dışında Karaman, koyun keçi, tavuk, horoz, sığır, camız, at, katır ve eşek besleyen her hanesi ile aslında doğaya yüzde yüz bağımlı bir köy gibidir. Sapancalı’nın verdiği bilgilere göre Karaman’da önceleri önemli bir at kültürü var iken yok olmuştur. Sapancalı’nın verdiği tablodaki yıllık ceviz üretimin 5.000 kıyye (6.500 kg) düzeyinde olması düşük bir rakamdır. Bir ceviz şehri olan Karaman’da o dönemde birlikte olan Hadim ve Aladağ bölgesiyle birlikte yıllık ceviz üretiminin daha fazla olması düşünülebilir. Sapancalı’nın bilgisini verdiği tiftik keçisi konusu önemli durmaktadır. Tiftik üretimi, bugün Karaman’da tiftik keçisi tekrar çoğaltılıp üretilemez mi sorusunu sorduruyor. O dönemde patates olduğuna göre domatesin de olması gerekiyor. Domatesin yıllık istatistiklere alınmamasının bir nedeni olmalıdır. O yıllarda nüfusun yüzde 80’inin köylerde yaşadığı düşünülürse yıllık 5 milyon kıyye yani 6.500 ton buğday ve 3.250 ton arpa üretiminin daha yüksek olması gerekiyor ki, savaş, denetim vb. nedenlerle buğday üretimine ait tam ve sağlam kayıt oluşturulamadığı anlaşılıyor. Buğdaya oranla arpa üretiminin yüksek miktarlı görünmesi; özellikle eşek, katır ve at türü büyük başlarının arpa ihtiyacına işaret etmektedir. Her meyve ve sebze için nüfus ve ihtiyaca bağlı yorum ve değerlendirmesi yapılabilir. Kavun, karpuz istatistiğinin tabloda yer alması da ilginçtir ve döneminde kavun karpuz üretim ve tüketiminin önemli bir yer edindiği kesindir. Verilen bilgilere göre Karaman’da toptan ve perakende alışverişte öne çıkan büyük aile ya da şirket Tartanzadelere aittir. Remzi Tartan Bey’in verdiği bilgilere göre 1910 ya da hemen öncesinde Tartanzâde Hacı Sami Efendi, Karaman’ın ilk marketi olan Kumpanya’yı kurmuştur ve bu market, 1965’lere kadar işlemiştir. Yine 20. yy başında 5-6 bin nüfusuna ve dezavantajlı coğrafik konumuna rağmen bir bankaya sahip olmak, Karaman adına düşünülemeyecek hatta hayal edilemeyecek bir durumdur. Sapancalı bilgi vermediğine göre Karaman’da Hacı Sami Efendi dışında büyük çaplı ticaret ve bakkaliye işi yapanın olmadığı anlaşılıyor. Sapancalı’nın verdiği ithalat istatistiği önemli bilgiler taşımaktadır. İthal ürünlerin her birinin kg biriminde karşılığı, Karaman’daki yıllık tüketimini göstermektedir. Öncelikle 1920’li yıllarda az da olsa Karaman’da çay tüketimi vardır. Kahvenin çaya göre çok yüksek düzeyde tüketimi dikkat çekicidir. Sadece Karaman merkez, kahveyi tüketiyorsa, hane başına 10 kg kahve düşmektedir. Ayrıca, şehirde kahve tüketme kültürünün oldukça eski ve yaygın olduğu buradan anlaşılmaktadır. İthal ürünler tablosunda tuz yoktur ama mutlaka tuz ithal ediliyor olmalıdır. Karaman el sanatlarında Taşkale halıları ve Sıdırva (Sudurağı) kilimleri öne çıkar. Taşkale halıları halen de günümüzde markadır. Karaman’da var olan zanaat; demircilik, bakırcılık, marangozluk, sobacılık ve ayakkabıcılıktır. Berberlik, terzilik, fırıncılık, aşçılık, lokantacılık, kahvecilik, saraçlık, semercilik, nalbantlık, hırdavatçılık mesleklerinden bahsetmemiştir. En azından nalbantlık ve semercilik geçerli meslekler olmalıdır. Karaman’da fabrika sayılabilecek tek işletme bir un değirmenidir. Sapancalı’ya göre Karaman’da 20. yy başında debbağlık bitmiştir. Ancak yüksek düzeyde büyük baş ve küçük baş yetiştiriciliği ve Cumhuriyet dönemindeki dericilik düşünüldüğünde debbağlığın tamamen bittiği düşünülemez. Pazara getirilen kömür, odun kömürüdür. Maden kömürü değildir. Perşembe günü alım satımı yapılan hayvanların, çeşit ve türü belirtilmemiş olsa da “Pazara her türden hayvan geliyor muydu, yük, binek hayvanları da bu kapsamda mı sadece küçük baş, büyük baş mı geliyordu, anlatımdan anlaşılmıyor ya da tüm hayvanlar pazarda alınıp satılıyordu.”. Sonuç Sapancalı Hasan Hüsnü’nün Karaman kitabında verdiği Karaman ekonomisine dair verdiği bilgiler, 20. yy başlarında Karaman ekonomisi nasıldı sorusunu karşıladığı gibi dönemin toplumsal hayatına ipuçları barındırmaktadır. Her türlü olumsuzluğa rağmen tarih boyu bir kavşak noktası olan Karaman’da ekonomi, oldukça büyüktür ve dinamiktir. Bu kayıtlarda günümüze de mesajlar pekâlâ alınabilir. Tat ve lezzetin iyice öne çıktığı günümüzde verimli Karaman topraklarında doğal bitkisel ürün üretimine yönelik politikalar, projeler geliştirilmesi gerekiyor. Çünkü bugün ovada yetişen çalı fasulyesi denen Karaman fasulyesi, her yerde yetişen şekerpare kayısı, yüksek yerlerin meyvesi kiraz, Süleyman Hacı, Ortaoba köylerinde yetiştirilen kavun, Karaman’ı doğal ve bitkisel ürün bakımından ayrıcalıklı ve özgün kılmaktadır. Buradan hareketle Karaman kavunu markalaştırılabilir. Şehir içinde bile çok lezzetli yetiştirilebilen Karaman şekerpare kayısısı markalaştırılabilir. Malatya örneği ile kayısıdan farklı ürünler elde edilip pazarlanabilir. Bu gibi örnekler çoğaltılabilir. Son olarak, her ne kadar Sapancalı Hasan Hüsnü, resmi kayıtları esas alarak bir veri oluşturmuş olsa da o dönemde hele bir de savaş zamanında, ithalat, ihracat, üretim, istihdam, hasılat, gelir, vergi, tüketim gibi alanlarda Karaman’ın tüm ekonomisine ait erişim, denetim, izleme vb nedenlerle sağlam, tam, ayrıntılı ve güvenilir bir istatistik oluşturulduğunu söylemek doğru olmaz. Kaynakça Sapancalı Hasan Hüsnü, Karaman Ahvâl-i İctimâ’iyye, Coğrafiyye ve Târîhiyyesi, Karaman 1922, Süleymaniye Kütüphanesi, İhsan Mahvi Koleksiyonu, No: 66, 85 sayfa