Coştu açıklamasında, "Türkiye Cumhuriyeti, 28 Şubat
1997 tarihinde 'Demokrasiye Balans Ayarı' bahanesiyle karanlık bir sürecin
içerisine itilmiştir. 'Post Modern Darbe'nin yıl dönümünde demokrasiye yönelik
tüm müdahalelerin bir insanlık suçu olduğunu bugün bir kez daha haykırıyoruz.
Tanklardan aldıkları güçle devirlerinin bin yıl süreceği rüyasını görenler,
birliğimizi ve bütünlüğümüzü gasp etmeye teşebbüs etmiş; ancak bu devletin
gerçek sahibi olan milletimizin iradesine vurulmaya çalışılan pranga Allah'ın
izniyle 10 yıl sürmeden tarihin derinliklerinde kaybolup gitmiştir. İrtica
kılıfıyla vatandaşların düşünce ve inanç özgürlüğünü zapturapt altına almaya
yönelik gerçekleştirilen post modern darbe sonrası; siyasi, idari, hukuki,
ekonomik ve toplumsal alanlarda yaşanan dönüşümler onarılması güç değişimlere
neden olmuştur. Milletimizi bir arada tutan değerlerimize savaş açılarak irtica
tehdidi adı altında değerlerimizi yansıtan kişi ve kuruluşlara büyük zararlar
verildi.
Demokrasi faciası yaşanan Türkiye'de dini inançları
gerekçesiyle eğitim ve çalışma hakları başta olmak üzere sosyal ve ekonomik
haklarından yoksun bırakılan bir nesil toplumsal hayatın dışına çıkartıldı.
İnançlarının yükümlülüğünü yerine getiren başörtülü kadınlarımız bu nedenle
bedel ödedi, çok acılar çekti. Bugün gözyaşları dindi yaralar kapandı ancak
izleri asla silinmedi. O gün hakları zorla elinden alınanlar, siyaset yapması
engellenenler, başörtüsü nedeniyle eğitim hakkından edilenler bugün milletimize
hakkıyla hizmet etmektedir. Siyaset sahnesinden silinmesi için okuduğu şiir
gerekçe gösterilerek 'muhtar' olmasına dahi tahammül edilemeyen
Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bugün milli iradeden
aldığı güç ve inançla, vesayetçilerden, zulmedenlerden ve darbecilerden hukuk yoluyla
hesap sormaktadır. Aziz milletimiz 15 Temmuz alçak darbe girişiminde demokrasi
destanı yazarak Anadolu topraklarında darbeler tarihine nokta koymuştur. AK
Parti iktidarıyla birlikte kırılan vesayet sistemi sonucunda böyle meş'um
günlerin yaşanmaması için millet olarak hep birlikte omuz omuza mücadele etmeye
devam edeceğiz. Darbeci zihniyeti tarihin karanlık sayfalarına gömen
hükümetimiz ve milletimiz sayesinde artık hiç kimse devletin gücünü kullanarak
milli iradeye kast etmeyi aklının ucundan bile geçiremez. Biz AK Parti Kadın
Kolları olarak üzerimize düşen görevin farkındayız. 28 Şubat’ta ikna olmadık! O
dönem yaşananları unutmadık, unutturmayacağız. 28 Şubat’taki mağduriyetlerin,
çektirilen acıların, yaşatılan ayrılıkların acısı yüreklerde sonsuza dek
kalacak. 28 Şubat'ın insanlarımızda, kadınlarımızda açtığı yaraları
iyileştirmek için çabalamaya devam edeceğiz. 28 Şubatı ve diğer darbeleri
unutmadık, unutturmayacağız.'' dedi