MEVLANA’NIN KARAMAN HAYATI
Yusuf YILDIRIM (KARTAP)
Eğitimci Arşivci Yazar
1216 tarihi, Karaman için önemli bir dönüm noktasıdır. Bu tarihten itibaren, şehir bir daha el değiştirmemek üzere, tamamen Türklerin eline geçmiştir. Bu tarihlerde şehir, adları daha sonra Rodos Şövalyeleri olacak Hospitalierler’in elindedir. Yani şehir bir manastıra
dönüşmüştür. 1216 yılında Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus’un baskısı ile Ermeni
Kilikya Devleti, Larende’den çekilmiştir.
Bundan sonra, Larende şehrinin kaderini değiştirecek üç önemli olay gerçekleşmiştir. Bu
olayları, Mevlana’nın Karaman’a gelişi, Yunus Emre’nin Karaman’da doğuşu ve
Karamanoğullarının burayı başkent yapışı olarak sıralayabiliriz.
Birinci önemli olay, Mevlana ve ailesinin Belh’ten kalkıp 1222 yılında Karaman’a gelmesidir.
Mevlana’nın babası Sultân’ul-Ulema Bahauddin Veled, kendisine bağlı topluluk ile beraber
Horasan’dan kalkarak Hac ziyareti dâhil birçok yeri dolaştıktan sonra nihayet Larende’ye
gelmiştir. Zamanın Selçuklu subaşısı Emir Musa, Bahaeddin Veled ve derviş topluluğunu
şehir dışında karşılamış ve hemen kendi sarayına davet etmiştir. Ancak Bahaeddin Veled,
her şehirde olduğu gibi burada kendisine, bir medrese gösterilmesini isteyerek, Selçuklu
subaşısı Emir Musa’nın teklifini kabul etmemiştir. Subaşı Emir Musa da geçici bir mekân
temin etmiş, daha sonra şehrin ortasına, Kalemiye Medresesi de denilen bir medreseyi, hızlı
bir şekilde yaptırarak Bahauddin Veled’in hizmetine sunmuştur. Bu medrese şu an olmasa da
yerinin, şu anki Mader-i Mevlana Camii ve civarı olduğu tahmin edilmektedir.
Bahauddin Veled, Alaeddin Keykubad’ın ısrarlı davetlerini kabul edip Konya’ya gidinceye
kadar, ailesi ve kendisine bağlı topluluk ile Karaman’da hayatlarını devam ettirmişlerdir. Yedi yıllık sürede Karaman için çok önemli hatıralar bırakmışlardır. Mevlana Karaman’a geldiğinde 15 yaşındadır. İlk evliliğini Larende’de yapmıştır. 1225 yılında, Bahaeddin Veled, seçkin müridlerinden, Şerafeddin Lala’nın kızı Gevher Hatun ile oğlu Mevlana’yı Larende’de
evlendirmiştir. Bu evliliğin hemen sonrasında Mevlana’nın annesi Mümine Hatun, burada
vefat etmiştir. Bu elemli ölümü, Mevlana’nın kardeşi Muhammed Alaeddin’in ölümü ve
devamında ise Şerafeddin Lala’nın eşi ve Mevlana’nın ninesi vefat etmiştir.
Tüm bu ölümlere rağmen, ölümlerin acısını dindirecek olaylar da oluyordu. Mevlana’nın
Gevher Hatun ile evliliğinden iki çocuğu da Karaman’da doğmuştur. Mevlana’nın ilk oğlu,
herkesin de bildiği, Mevleviliği sistematik bir tarikat haline getiren Sultan Veled, Larende’de
doğmuştur. Mevlana’nın ikinci evladı, Alaeddin Çelebi de Larende’de doğmuştur. Mevlana,
birinci oğluna babasının adını, ikinci oğluna ise kardeşinin adını vermiştir. Ancak ikinci oğlu
Alaaddin Muhammed, çok yaşamayarak Karaman’da vefat etmişlerdir.
Günlük telaşeler ve uğraşlar bir yandan devam ederken diğer yandan da Bahaeddin Veled,
medresede ilim irfan meclislerine devam ediyordu. Medrese derslerine Mevlana da dâhil her
kesimden insan, yoğun ilgi gösteriyordu. Böylece Bahaeddin Veled’in şöhreti iyiden iyiye
artmış, Konya sarayında Alaeddin Keykubad’ın kulağına kadar gitmişti. İlim ehlini çok seven
ve değer veren Alaeddin Keykubad, Bahaeddin Veled’i Konya’ya davet etti. Bahaeddin Veled de Larende’de kendi eşini, oğlu Muhammed Alaeddin’i, torununu ve gelinini, mezar-ı
şeriflerinde bırakarak Larende’den ayrıldı.
Mümine Hatun’un mezarı, Karaman’da sahibi ve tarihi bilinen en eski mezardır. Tarihi ve
sahibi bilinen en eski diğer mezarlar da yine Mevlana’nın ailesi ve akrabalarına aittir.
Yukarıda da isimlerini sayarak örneklediğimiz kişilerin mezarları, Aktekke Camii içinde türbe bölümündedir. Mümine Hatun’un ve Mevlana’nın diğer yakınlarının Karaman’da yatıyor olması şehrin önemini arttırmıştır. Daha o dönemde Mevlana, Konya’da hayatını sürdürse de kaybettiklerinin mezarlarını ziyaret etmek için sık sık Larende’ye gelmeye devam etmiştir. Devamında 1310 yılında dünyanın ikinci mevlevihanesi olarak Karaman Mevlevihanesi açılmıştır.
Karaman Mevlevihanesi, yüzyıllarca ilim ve kültür merkezi olmuş ve birçok önemli insan yetiştirmiştir. Günümüzde de eski Karaman Mevlevihanesi, şimdiki Mader-i Mevlana Camii iç ve dış turizmde Karaman’ın ana motiflerindendir.
Kaynaklar
Karamanname
Şehabettin Tekindağ, Karaman, MEB İA
Tahsin Ünal, Karaman Oğulları Tarihi, Karaman 1985