TÜRK EKONOMİSİNİN YELKEN VE ROTAYA İHTİYACI VAR
Ekonomist Prof.Dr.Hayrettin Kemal SEZEN
İşsizlik, istikrarlı büyüme bir yana düşük büyüme hızı, ödemeler dengesi açığı, gelir dağılımındaki adaletsizlik ulusumuzu uçuruma sürüklüyor. Son zamanlardaki sosyal geri gidiş, yapısal yıkıntı, ahlaki çöküntü yangına benzin döküyor. Çok uluslu enerji-petrol şirketlerince kullanılan özellikle iki terör maşası örgüt, insanımızı sıkıntıya düşürüyor.
Gazi M.Kemal’in gençliğe hitabesinde işaret ettiği kuklalar insanlarımızın gözünün içine bakarak yalan söylüyor, beyin yıkıyor. Milletimiz bu durumu endişeyle izliyor.
Şu an Türkiye ekonomisi yelkensiz- dümensiz gemi, yularsız- yorgun eşek misali başı boş, eşgüdümsüzdür. Ekonomi yalnız yandaşlara teşvik dağıtılan, uluslararası tekellere rant yaratılan, yakınlara ve belirli gruplara imtiyaz sağlanan bir mekanizma olarak görülmektedir. Bu anlayış değişmelidir.
Deneyimler, düzensiz işleyen piyasa mekanizmasının makro ekonomik kararlılığı, istikrarı sağlamakta yetersiz olduğunu, ekonomide kaynakların optimal dağılımdan uzaklaştığını göstermektedir. Bu piyasa mekanizmasına yol gösterici planlama ile akıl, yön kazandırılmalıdır.
Ekonomik İstikrar; makro ekonomik değişken değerlerinin öngörülebilir olduğu bir denge durumudur.
Yasaların bazılarına uygulanmasında adaletsizliğin, yasa tanımazların, gelir dağılımında eşitsizliğin olduğu, vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü ortamlarda, parçalanmış yelkenlerle ne sosyal ne de ekonomik istikrar sağlanamaz. Gelir ve hukuk adaletsizliğinin olduğu böyle ülkelerdeki diktatörler bile ilelebet egemenliklerini sürdüremezler; verecekleri en iyi karar, Üftade olmaktır.
Kültürümüz insan sevgisini temel alan, tüm insanlığı kucaklayan bir anlayışa sahiptir. O nedenle sosyal devlet uygulaması ulusumuzun doğasına uygundur. Tüm insanlarımızı doyurmak, kaliteli eğitim vermek, onurlu insanca yaşam temin etmek vicdani görevimizdir. Bunu; iyi bir eğitim, hukuk sistemi sağlıklı, gürbüz, esnek bir ekonomi, sağlam bir yelkenle başarabiliriz. Bilimsel bulgular; hızlı ekonomik kalkınmanın sosyal piyasa ekonomisi ile sağlanabileceğine vurgu yapmaktadır. Hızlı, istikrarlı, uzun dönemli makro ekonomik büyüme; ekonomik aktörlerin bilgi düzeylerinin yüksek, şeffaflık, atomisite, saydamlık, ortamında sağlanabilir.
Ülkemizin ekonomik potansiyeli çok güçlüdür. Kaynaklarımız bol, insanımız yaratıcı, yenilikçidir. Taşeli yaylasının yiyeceklerindeki lezzet dünyanın başka bir yerinde yoktur. Havası, suyu, doğasıyla adeta cennetten bir bahçedir. Karamanlı hemşerilerim Atatürk’ün belirttiği gibi; çalışkan, zeki aynı zamanda ahlaklıdır. Katma değeri yüksek, kaliteli ürünler yaratmak, üretmek, rüzgar işlevi görecek nitelikli çalışan-işgücü gerektirir. Türkiye’de eğitim sistemimizi fikri hür, vicdanı hür, yenilikçi ürünler tasarlayabilecek insan yetiştirmek için yeniden tasarlamalı, öğrenmenin olabilmesi için okullarda deneysel eğitimi öne çıkarmalıyız.
Uzun dönemli yol gösterici planlarla girişimci ve işadamlarımız katma değeri yüksek sektörlere yönlendirilmelidir. Planlama yoluyla; nüfus, eğitim, işgücü, finansal, doğal kaynaklar eşgüdümlenmelidir. Kısa ve orta dönem finansman ve mali teşvik tedbirleri ile stratejik planlar desteklenmelidir. Tarih ekonomik gelişmenin; “Bizans gibi zorba devlet terörü yerine, Anadolu Selçuklularının insana yatırım” anlayışıyla gerçekleştirildiğine şahittir.
Günümüzde bilgi teknolojileri, yüksek matematik-istatistik yöntemler rota işlevi görecek etkin planlar yapılıp uygulanmasını olanaklı hale getirmiştir. Dümeni; hangi koyda tatlı su, ne zaman fırtına olduğunu bilen, pupa yelken gidebilen Piri Reis’lerimize teslim etme vaktidir.
İrade kullanmak yüce milletimizin, Karamanlı hemşerilerimizin takdiridir. Ayağa kalk Karaman!