NERDE O ESKİ GÜNLER
Mahmut TOPTAŞ
“Nerde o günler” diye başlanan konuşmalara kulak vermem.
Geçen geçmiştir.
Zaman aynıdır. Senen 365 gün hafta 7 gün, bir gün 24 saattir.
Zaman, eski günlerde de aynıydı, bu gün de aynıdır.
Sevgili peygamberimiz, Arafat dağında yaptığı Veda Hutbesinde yıla, aya ve güne dikkat çekmek için arkadaşlarına sormuş ve kendisi cevabını verdikten sonra yapılacak şeyleri sırayla anlatmış.
Yani zamanın değişmeyeceğine, insanların doğruya, iyiye, güzele doğru değişmesi gerektiğine dikkat çekmiş.
“Nerde o eski meyveler, tadı bir başkaydı, şimdikileri hiç tadı yok” derken torunu şimdiki elmayı ısırıyor ve elma torunun ağzını ballandırıyor.
Dedenin eli, ayağı, gözü, kulağı her geçen gün güç kaybettiği gibi ağzının tad alamsı da azaldığından söyler ama torunun ağzı tad almanın doruğunda.
“Hattat Hamit gibisi gelmez” demek insan olması açısından söylenirse doğrudur.
Ve bu söz şu anda yaşayan yedi milyar insan için de geçerlidir.
Ama sanatı için söyleniyorsa orada durmak gerekir.
Şu anda yaşayan hattatlarımız için torunlarımız aynı şeyi söyleyecekler. Çünkü onlar Hatta Hamid’i tanımadılar.
Mehmet Akif Ersoy gibi şair gelmez diyen dedeye, oğlu Necip Fazıldan bir şiir okuyuverirken, torun da Sezai Karakoç’tan okuyuveriyor.
“Orası mı, bizim zamanımızda orası tarlaydı, mtrekaresini 25 kuruştan satarlarken kim buraya gelipte ev yapacak? Derdik” diyen dedenin torunu oranın metrekaresini bin dolardan satın almış gökdelen yapıyor.
Dede 25 kuruş diye bahsettiği o küçük para o zaman çok değerliydi. O parayı bulamadıkları için alamamışlardı.
İstanbul’a Feyzullah Değerli gibi bir değerli vaiz gelmez” diyen dedeye, torun, Timurtaş hocayı dinletmeye çalışıyor.
“Hocam eskisi gibi kitap okunmuyor değil mi?
- Hayır, okunuyor dediğimde
- Ama hocam birkaç kitapçıya aynı soruyu sordum benim dediğimi dediler..
- Senin okuduğun dönemde de onlar daha çok satılmasını istediklerinden o zaman da satılmıyor” derdi şimdi de “satılmıyor” demeye devam ediyorlar. Satılmıyor da neden kitapçılığı bırakmıyorlar?
- Haklısın.
- Sen yaşlanıp okumayı bıraktığından, on yıldır kitap almadığından herkes almıyor zannediyorsun bir, bir çok kitabı internetten indirip okuyorlar.
- Haklısın almıyorum, okumuyorum zaman bulamıyorum.
“Biz, bir şekerle mutlu olurduk” diyen dedenin torunu da bir gün gelecek ve “Nerede o eski günler, biz bir tabletle mutlu olurduk” diye başlayacaklar hasret kokan sözlerine.
Kanuni Sultan Süleyman padişah iken Sadrazam (Başbakan) Sokullu Mehmet Paşa idi, Şeyhulislamı Ebussuud efendi idi, Şairi Baki idi.
Her dönemin büyükleri, kendi döneminin insanları ile orantılıdır.